Alper, yaptığı basın açıklamasında bütçenin tüm yükünün zam furyası ile daha da yoksullaştırılan halkın, kazanılmış hakları tamamen ortadan kaldırılmak istenen emekçi sınıfların sırtına yıkılmakta olduğunu vurguladı.
Patronların yıllardır hayalini kurduğu, çalışma yaşamını bir bütün olarak güvencesiz ve kuralsız hale getirecek politikaları hayata geçirmek için son adımların atıldığını belirten Alper, “Siyasi iktidarın cilalayarak, allayıp pullayarak açıkladığı her planda, açtığı her pakette elimizde kalan son kazanılmış haklarımıza da göz konuluyor. Uzun bir süredir kıdem tazminatları hedefte olan işçiler, şimdi de Özel İstihdam Bürolarının modern kiralık köleleri haline getirilmek isteniyor. Kamu emekçileri olarak bizlerin ise sınırlı iş güvencemizi hedef alan hamlelerin ardı arkası kesilmiyor. Diğer taraftan ekmekten ete tüm temel gıda maddelerine, elektrikten suya, ulaşımdan vergi ve harçlara kadar iğneden ipliğe her şeye fahiş zamlar yapılıyor.” dedi.
TBMM’nin kapalı kapıları ardında yapılan görüşmelerde halk olarak kamu gider ve gelirlerinin belirlenmesinde söz sahibi olma hakkı, yani bütçeye katılım hakkımız yine yok sayıldığını ifade eden Alper, “ Üstelik bizim adımıza bütçeyi denetlemekle görevli Sayıştay bile devre dışı bırakılarak bütçe süreci halktan, emekçilerden adeta kaçırılıyor. Ülkenin kaynaklarının gelirlerinin kimin ihtiyaçları için kullanıldığını bilmemiz, görmemiz istenmiyor.
KESK olarak ne savaşa karşı barışı savunmaktan, ne emeğimize ve iş güvencemize sahip çıkmaktan ne de bütçe hakkımızı savunmaktan vazgeçmeyeceğimizin altını bir kez daha çiziyor, başta konfederasyonlar, sendikalar, meslek örgütleri ve birlikleri olmak üzere toplumun tüm emekçi sınıflarını demokratik halkçı bütçe talebine sahip çıkmaya, bunun için ortak mücadeleyi örmeye çağırıyoruz.” şeklinde konuştu.
(Elif Suar TURALI)
Editör: TE Bilisim