Yüreklerinin yandığını belirten Mustafa Demir, "Yangın sırasında inşaatta çalışıyordum ve eşim arayarak, yangını haber verdi. Hemen eve gittim, o sırada itfaiye ekipleri yangına müdahale ediyordu. Halamın oğlu, 'çocuklarım içerde, yanıyor' dedi. Her taraf toz duman olmuştu. Etraf çok kalabalıktı, 'içeri gireyim de, canları oradan alayım' diye düşündüm. Kimse cesaret edemedi ve içeri girdim. Önce Elif Naz'ı daha sonra da bir oğlan çocuğunu çıkardım. İkisi de yaşıyordu, kalplerinin attığını hissettim. Eniştem zaten ölmüştü, yüz üstü yatar şekildeydi ve sırtı yanmıştı. Daha sonra itfaiye personeli geldi ve onla beraber çıkardık. Yüreğimiz yandı" dedi.
‘KORKUDAN GİDEMEMİŞLER’
Yangının elektrik kontağından çıkmış olabileceğini söyleyen Mustafa Demir, "2 gün önce halam, 'elektriklerde sıkıntı var, gidip geliyor' demişti. Ev zaten bildiğin çıraydı, her tarafı odun olan ahşap bir evdi. Elektrik saatinin olduğu yer de odunluğun yanındaydı. Yangın çıkınca halam kendisini dışarı atmış, çocukların elinden tutmuş çıkmak için ama korkmuşlar ve içeri kaçmışlar. Halamın da yüzü hep yanmış durumda, eniştem çocukları kurtarmak için alevlerin içine giriyor ve 2 çocuğu camdan çıkarıyor. Ancak çocuklar korkudan gidemiyor ve o iki çocuğu, birbirine sarılır şekilde en son bulduk. Ben içeri girdiğimde çatı yanıyordu, ev çok kötü bir durumdaydı" diye konuştu.

Editör: TE Bilisim