EMEP üyeleri dün parti binası önünde bir basın açıklaması düzenleyerek Emek Gençliği’ne mensup iki gencin afiş asarken darp edilmesini protesto ettiler. EMEP İl Başkanı Meliha Üşüdür’ün verdiği bilgiye göre Emek Gençliği üyesi 2 genç, İç Güvenlik Yasası ile ilgili afiş asarken Ülkü Ocaklarından çıkan 30 kişilik grubun saldırısına uğradı.
Söz konusu olay, Gazi Caddesi üzerinde basın açıklaması düzenlenerek protesto edildi. “İç Güvenlik Yasa Tasarısı’na karşı mücadeleyi hiçbir faşist saldırı engelleyemez” yazılı pankartın açıldığı basın açıklamasına KESK’e bağlı BES Şube Başkanı Ertuğrul Alper, Tüm Bel Sen Şube Başkanı Nevzat Veldet, Eğitim Sen Şube Sekreteri Cemal Gülcihan ve Eğitim Sen üyeleri, Çağdaş Avukatlar Derneği Başkanı Ahmet Özdel, Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Tunç, Birleşik Haziran Hareketi Çorum Temsilcisi Levent Tunçel ile çok sayıda EMEP üyesi katıldı.
Sık sık “Faşizme ölüm, halka hürriyet”, “Faşistler halka hesap verecek” gibi sloganların atıldığı basın açıklamasında konuşan EMEP İl Başkanı Üşüdür, “İç Güvenlik faşist yasasını protesto etmek, kamuoyunu bilgilendirmek için parti faaliyeti olarak afiş asan iki gencimizi Ülkü Ocaklarından çıkan 30 kişilik saldırgan grup feci şekilde darp ederek, parti ve gençlik çalışmasını engellemişlerdir. Gençlerimiz doktordan rapor alarak suç duyurusunda bulunmuşlardır” dedi.
AKP’nin yıllardır iktidarlarını tehdit edecek bütün kurumları etkisiz hale getirdiğini ve kendi çıkarları doğrultusunda yeniden biçimlendirdiğini kaydeden Üşüdür, “Devlet bürokrasisi olmak üzere okullar, üniversiteler, ordu, medya ve yargının bütün alanlarını kendi emelleri ve dönemsel ihtiyaçları doğrultusunda düzenledi.
Fabrikada, okulda, üniversitede, hastanede, sokakta, hatta evlerinde bile insanlar iktidarın günlük yaşama doğrudan müdahalesi üzerinden nefes alamaz duruma geldiler” şeklinde konuştu.
Gezi direnişi ile büyük bir toplumsal patlamanın yaşandığını belirten Üşüdür, konuşmasının devamında şunları dile getirdi:
“AKP mutlak sandığı iktidarını ayakları altından kaymakta olduğunu gördü ve o tarihten itibaren faşist rejimlerin toplumsal olayları bastırma yöntemlerini uygulamaya başladı. Buna paralel olarak iç güvenlik paketini meclise getirdi. AKP dışındaki mecliste bulunan tüm partiler bu yasaya ciddi şekilde itiraz ettiler ve ediyorlar. Yasanın çıkmaması için tüm yasal haklarını kullanıyorlar.
Emek barış ve demokrasi güçleri de bu anti demokratik iç güvenlik paketinin geri çekilmesi için hayatın her alanında mücadeleyi yükseltiyorlar.
Özel hayatımıza dokunulmasın diyorlar. Haberleşme özgürlüğümüz engellenmesin diyorlar. Valiye ve polise hâkim ve savcı görevi verilmesin diyorlar. Polis istediği gibi silah kullanıp gencecik fidanları öldürmesin diyorlar. Toplantı ve gösteri hakkımız engellenmesin diyorlar. Hukuk dışı kanıt yaratmaya izin verilmesin diyorlar. Keyfi gözaltılar olmasın diyorlar. Biber gazlı saldırılarda ağzını burnunu kapatanlara ceza verilmesin diyorlar.
Kısaca buna benzer demokratik hak ve hukuku yok edip polis devletini yaratacak 132 maddelik iç güvenlik paketi derhal geri çekilsin diyorlar. Meclis’te bu yasaya karşı çıkıp yerellerde bu mücadeleyi yürütenlere saldırılar düzenleyip AKP’nin kurmaya çalıştığı baskı düzeninin fiili olarak sivil ayağını oluşturup saldırılar düzenlemektedirler.
Bu saldırılar nereden gelirse gelsin emek, barış ve demokrasi mücadelemizi engelleyemeyeceğini bildirip bu faşist saldırıyı kınıyoruz.”
(Taner ŞİMŞEK)
Editör: TE Bilisim