Ermenilerin 100 yıl önce Kars’ta, Ağrı’da, Van’da, Erzurum’da ve Gümüşhane’de yaptıkları katliamları, Hocalı'da 25 yıl önce yaptığını belirten Aktağ, “Ne yazık ki 26 Şubat 1992 günü binlerce Azeri türlü yöntemlerle vahşice katledilmiştir. Ajanslar, katliam haberini bütün dünyaya hızla geçerken, arşı titreten ağır bir vahşet yaşanan Hocalı halkından geri kalanlar ise çaresizlik içinde kıvranıyordu. Türkiye'de büyük bir dehşet uyandıran katliama ilişkin ilk görüntüler ise TRT aracılığı ile duyurulmuştu. Bütün olanları batılı gazeteciler, özellikle de New York Times belgeledi.

26 Şubat'ta güçlü silahlarla donatılmış Ermenistan silahlı kuvvetleri ile Hankendi'nde konuşlanmış bulunan Albay Zarvigarov komutasındaki 366'ncı Rus Motorize Alayı, Hocalı'ya saldırarak tarihin en vahşî katliamlarından birini yaptılar. 26 Şubat gecesi Rus motorize alayının tanklarından açılan top ve roket saldırıları ile Hocalı Havaalanı kullanılamaz hâle getirilerek kentin dış dünya ile ilişkisi de tamamen kesildi” dedi. Savunmasız kalan kente giren Rus destekli Ermeni askerlerinin çocuk, yaşlı, kadın, bebek demeden birçok insanı katlettiğini ifade eden Aktağ, açıklamasına şu şekilde devam etti:

“Ermenilerin işgal ettikleri Hocalı'da dehşet verici olaylar yaşandı. Canlı canlı insanların kafa derilerini yüzdüler, sağ olarak ele geçirdiklerini ise sistematik bir işkenceye ve tıbbî deneylere tâbi tutarak, insanlık dışı muamelelere maruz bıraktılar. Hızar ve testereler ile diri diri insanların kol ve bacaklarını kestiler. Genç kızların önce saçlarını, sonra da kafa derilerini yüzdüler. Babanın gözü önünde evladını, evladın gözü önünde babayı kurşunlara dizdiler. Kesik kafaları sepetlere doldurdular.

İnsanlık tarihinin her döneminde hoşgörü ve adaleti şiar edinen milletimiz yapmadığı bir şey için suçlanırken; Hocalı’da acımasız bir katliama maruz bırakılan Azerbaycanlı soydaşlarımıza uygulanan insanlık dışı bu vahşet görmezden gelinmiştir.

Milletinin sevdasını sinesinden hiçbir zaman çıkarmayan, dünyanın neresinde bir Türk varsa, onun derdiyle hemdert olup sevinciyle mutlu olan, bu asil millet Türk’ün üzerine oynanmak istenen sinsi oyunların ve tezgâhların şuurundadır.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim