Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi, Türk Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Selim Aydın, 4688 sayılı Kanunun 30/a maddesi gereğince Hitit Üniversitesi’nde yapılan toplantı sonucu sendikalarının 316 üyesi ile 2019 yılında HİTÜ’de yetkili sendika olduğunu açıkladı. Aydın, “Eğitim Bir Sen ise 230 üyeyle geçen yıl şaibeli almış olduğu yetkiyi bu kez kaybetti” diye konuştu.

Konu ile ilgili yazılı bir açıklamada bulunan Selim Aydın, Türk Eğitim-Sen olarak yetkiyi almanın haklı gururunu yaşadıklarını ve sorumluluklarının farkında olduklarını kaydetti. HİTÜ ile sendika arasında yılda iki kez Ekim ve Nisan ayında yapılacak Kurum İdari Kurulları’nda çalışanlar adına üzerlerine ne düşerse bir adım geri atmadan çalışacaklarını belirten Aydın, “Azmin zaferidir bu. Bu başarı hepimizindir. Yoğun bir çalışma ve mücadele sonucu, üniversite çalışanların da teveccühü ile Türk Eğitim-Sen yetkili sendika olmuştur. Bu vesile ile Şube yönetimine, HİTÜ sendika yönetimine, kadın komisyonlarına ve bu süreçte fedakarca, cesur ve onurlu duruş gösteren eğitim çalışanlarına teşekkür ediyorum. Bu başarıda her bir üyemizin emeği, mücadelesi alın teri vardır. Bu zafer bizlere anamızın ak sütü gibi helaldir” dedi.

Yorgunluğun Türk kültür tarihinde mücadele edenler için yol azığı kabul edildiğini belirten Aydın, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler yorgunluklarımızda rahmet ve güç bulan bir sendikayız. Sonunda galibiyetleri her zaman bulsak da bulmasak da ama her dem gönlümüzde ve yüreğimizde taşıdığımız Türkiye sevdasının her zerresini hep taşımışızdır. Türk Eğitim-Sen ve onun kutlu mücadelesi; büyük bir inancın, büyük bir mefkureye bağlılığın sendikal izdüşümüdür. Türk milletinin bütün ulvi ve yüce değerlerini sendikal mücadelemize katarak her adım ve tavrımızı bu ölçülerde yapmanın derdine düştük. Zafer ile değil sefer ile yükümlü olduğumuzu; hem kul nezdinde hem de sivil toplum kuruluşu ölçeğinde hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadık. Sahte ile, hile ile, yalan ile kazanmaktansa ,doğru ile, hakikat ile kazanmayı mesuliyet abidesi olarak gördük. İşte her zaman sendikal mücadelemizde hak ve hakikati kaynak olarak gördük. Tüm varlığımızı bu kaynaklardan doldurmaya çalıştık. Bu değerleri sahiplenirken bir rol kapma hevesi, üstünlük kurma kaygılarını taşımıyoruz. Ancak bu yüce değerlerin de temsiliyet boyutunda sendikamızla müşahhas bir kimlik olduğunu da her zaman haykırıyoruz. İşte biz bu kaygılarla yürüyüşümüzü yaptık ve yapıyoruz. Kimseye makam ve mevki dağıtmadan, eşimizi, çocuklarımızı nasıl bir yerlere getiririz endişesi içerisine girmeden, , ulufeler ( 3. Derece kadrolar, bilgisayar işletmenlikleri, şeflikler) dağıtmadan sadece ve sadece hak ve hakikat diyerek istikbale yürüyüşümüzü yapıyoruz.

Türk Eğitim-Sen’in mücadelesinde alın teri vardır, çile vardır, azim vardır, ümit vardır. İşte bu hakikatler ile Türk Eğitim-Sen yıllardır vardır. Bu ümitlerimiz, umutlarımız bizlere yeni bismillahlar açmıştır. Sendika sahnesine bismillah dediğimiz 1992 yılından bugüne kadar hala diriyiz ve diriliğimiz her geçen gün daha da artıyor. Hiç bir zaman sendikamızı bir kürsü hamaseti edasıyla bir tutmadık. Ağzımızdan ne çıktıysa onun hak ve hakikati nezdinde ıstırabını yaşadık. İşte bu yüzden Türk Eğitim-Sen bu sözün bedelini dünya ahiret şeref sayanların sendikasıdır. Sosyal medya hesaplarında Utanmadan , yüzleri hiç kızarmadan, bizim eridiğimizden bahsedenler, son üç yılın sayılarına baksınlar. Belki o zaman kendilerinin değil, korkularının büyüdüğünün farkına varacaklardır. Bu büyüklüğü bizlere yaşatan HİTÜ Yönetim Kurulumuza ve her türlü vaat ve tehdit içeren tekliflere kulak asmadan, adam gibi sendikacılığı tercih ederek bize güç veren bütün üyelerimize teşekkürlerimi sunuyorum. İyi ki Türk Eğitim-Sen Var! İyi ki sizler varsınız”

(Volkan SINAYUÇ)

Editör: TE Bilisim