Çorum Müzesi’nde gerçekleştirilen sunuma Vali Yardımcısı Recep Yüksel, İl Kültür Müdürü Sümeyra Şengül, davetliler ve öğrenciler katıldı.

Açış konuşmasını yapan Müze Müdürü Arkeolog Metin Çakar, Çorum Müzelerinde 32156 envanterli eser bulunduğunu, 2019 yılı içinde 95109 yerli ve 10301 yabancı olmak üzere 105410 kişinin müzeleri ziyaret ettiğini söyledi.

İl Kültür ve Turizm Müdürü Sümeyra Şengül ise konuşmasında bugün hayalleri ve sınırları zorlayan farklı mekanları, kolleksiyonları, temaları ve sergileme yöntemleri ile müzelerin birer eğitim birimi, bilim evi olarak dünya müzeleri arasında hak ettiği yeri aldığını kaydetti.

Bu değişim, gelişim sürecinin Çorum’daki en güzel örneklerinden birinin Çorum Müzesi olduğunu ifade eden Şengül, Çorum Müzesi’nin teşhir tanzim salonları ve deposu ile ülkeye örnek olduğunu söyledi.

Vali Yardımcısı Recep Yüksel de müzelerin geçmişte yaşamış insanların hayatını günümüze aktaran köprüler olduğunu belirterek, tarih ve müze bilincinin vatandaşsız olamayacağını kötü niyetli kişilerin tarihi eserlere patlatarak ya da kırarak zarar verdiğini ve bunların önüne geçilmesi gerektiğini anlattı.

Yapılan konuşmaların ardından konferansa geçildi.

Kültürel mirasın, anıtlar, mimari, arkeolojik, filolojik ve etrografik objelerin koleksiyonu ile sınırlı olmadığını belirten Doç.Dr. Özlem Sir Gavaz, kültürel mirasın aynı zamanda atalardan miras alınan ve nesilden nesile aktarılan sözlü gelenekler, gösteri sanatları, ritüeller, şölenler, toplumsal uygulamalar, doğa ve evrenle ilgili uygulamalar veya el sanatları üretmek için kullanılan beceriler ve yaşayan ifadeleri de kapsadığını söyledi. Kültürel mirasın aynı zamanda bir aidiyet kimlik hissi de yarattığını belirten Doç.Dr. Özlem Sir Gavaz, Hititçe metinlere bakıldığında 170 adet bayram kutlandığının görüldüğünü, bu bayramların bir kısmının bir gün bile sürmezken bazılarının ise 40 gün sürebildiğini anlattı.

Ritüellerin tekrarlanmasının belleği canlı tuttuğunu söyleyen Gavaz, hatırlamanın en basit yolunun sürekli tekrar etmek olduğunu vurguladı.

Hititlerde ilkbahar döneminde kutlanan ve 38 gün süren ANTAHSUM SAR bayramı bulunduğunu belirten Doç.Dr. Özlem Sir Gavaz, bu bayramın adını bitkiden aldığını Çiğdem bitkisinin Hititlerde de büyük bir öneminin bulunduğunu anlattı. Çiğdemin törenlerde kullanıldığını ve yiyeceklere katılarak yenildiğini anlatan Doç.Dr. Özlem Sir Gavaz, bu geleneğin devam ettiğini ve bazı köylerde çiğdem gezdirme adı altında devam ettirildiğini kaydetti.

Anadolu’daki birçok yörede yaygın olarak yapılan koç katımı ritüelinin de Hitit geleneklerinden kalma olduğunu vurgulayan Gavaz, Hititlerde yapılan yağmur duası ritüellerinin hala bazı köylerde devam ettirildiğini ifade etti. Yapılan sunumun ardından Doç.Dr. Özlem Sir Gavaz’a Vali Yardımcısı Recep Yüksel tarafından plaket verildi. Sunum sonunda ayrıca Osman Taşçı tarafından klasik gitar dinletisi yapıldı. (Erkan BAYATLI)

Editör: TE Bilisim