TESKON Başkanı Erol Yıldırım, “ Bundan sonraki süreçte pandemi ile mücadelede tek etkili yöntemin aşılama olduğuna inanıyoruz. Haziran ayı öncesine kadar geçen 16 aylık pandemi sürecinde etkinlikleri yasaklayarak pandeminin önlenemeyeceğini hep birlikte gördük.  Aşılamada henüz istenilen seviyeye ulaşamamış olsak da büyük yol kat edildi ve ne mutlu ki artık iki doz aşı olmuş vatandaşlarımızın hayati tehlike yaşamadığını görüyoruz. “ dedi. 
ADEF Başkanı Murat Köksal: “Tekrar kısıtlamalara gerek duyulacaksa; 01 Eylül 2021 tarihinden itibaren düğünler ve özel davetlere, sinema, tiyatro, konser ve diğer etkinliklere katılacak misafir ve müşterilerin 2 doz aşıyı yaptırmış olması zorunluluğu getirilmelidir. Aşıdan imtina eden sektör çalışanlarının da işveren tarafından tek taraflı, zorunlu ücretsiz izne çıkartılması sağlanmalıdır.”

Davet ve etkinlik sektörü temsilcileri, bayram tatilinin yarattığı insan hareketliliği nedeniyle tırmanışa geçen vaka sayıları karşısında ortak bir açıklama yaparak etkinlik firmalarının görüşlerini kamuoyu ile paylaştılar. 
İki doz aşı sayesinde tüm etkinliklerin güvenle yapılabildiğini belirten sektör temsilcileri, bundan sonraki süreçte tek mücadele yöntemi olarak aşılamayı kabul ettiklerini ve aşılamadaki başarının artmasıyla hayatın sonbaharda da bugünkü seyrinde devam edeceğine inandıklarını bildirdiler. 
Kurulmakta olan Tüm Etkinlik Sektörü Konfederasyonu (TESKON)  ve bağlı federasyonlar tarafından yapılan ortak açıklamada, tüm dünyada aşı olmayan kişiler için uygulanması düşünülen kısıtlamaların ülkemizde de uygulanmaya başlamasıyla aşısız kişilerin sosyal hayattan izole edilmesinin söz konusu olacağı hatırlatılarak herkesin can güvenliği ve sosyal özgürlüklerin devamlılığı için  henüz aşı olmamış tüm yurttaşlar aşı olmaya davet edildi. 

TESKON Başkanı Erol Yıldırım, aşılamadan sağlanan başarıdan duydukları memnuniyeti paylaşarak düğün ve davetlerin yanı sıra konserler, gösteriler ve tüm etkinliklerin iki doz aşı olmuş insanlar için artık hayati risk taşımadığını ve etkinliklerin aşılanmış insanlar sayesinde güvenle yapılabildiğini ifade etti. Bundan sonraki süreçte kısıtlanması gereken şeyin düğünler, davetler ve etkinlikler olmadığını savunan Yıldırım, gerek görülmesi durumunda kısıtlamanın aşı olmayan katılımcılar ve etkinlik çalışanları için uygulanmasının söz konusu olabileceğini söyledi. Pandemi sürecinde 16 ay kapalı kalan etkinlik sektörünün Temmuz ayından itibaren faaliyete başlayabildiğini hatırlatan Erol Yıldırım, tekrar kapanmayı düşünmek bile istemediklerini belirterek şunları söyledi:
“ Bundan sonraki süreçte pandemi ile mücadelede tek etkili yöntemin aşılama olduğuna inanıyoruz. Haziran ayı öncesine kadar geçen 16 aylık pandemi sürecinde etkinlikleri yasaklayarak pandeminin önlenemeyeceğini hep birlikte gördük.  Aşılamada henüz istenilen seviyeye ulaşamamış olsak da büyük yol kat edildi ve ne mutlu ki iki artık doz aşı olmuş vatandaşlarımızın hayati tehlike yaşamadığını görüyoruz. Bilim insanlarımızın görüşleri ile bu olumlu kazanımı teyit edebiliyoruz. “
“ Pandemi sürecinde hepimiz fedakarlık yapmalıydık ve en büyük fedakarlığı 16 ayda sadece 55 gün faaliyet gösteren etkinlik sektörü ve 1 milyondan fazla etkinlik çalışanı yaptı. Bugün için çok farklı bir noktadayız. Kısıtlamalardan çok daha etkili bir silahımız, aşımız var. Aşı olmayı bir tercih değil toplumsal sorumluluk olarak görüyoruz. Şu anda mümkün olan tek seçenek hayatı korumak için virüsle güvenli bir şekilde bir arada yaşamak, toplumun kurallara uyumu artırmaktır. Toplumsal bağışıklığa çok yaklaştığımızı düşünüyoruz. Bu nedenle herkesin can güvenliği ve toplumsal özgürlüklerimiz için tüm yurttaşlarımızı vakit kaybetmeden aşı olmaya davet ediyoruz. “

Anadolu Davet ve Etkinlik Federasyonu (ADEF) Başkanı Murat Köksal ise şöyle konuştu:
“Kurban Bayramı kutlamaları ve uzun bayram tatili nedeniyle ülkemizde inanılmaz bir insan hareketliliği yaşandı ve bayramlaşmalarda ve tatil ortamlarında istenmese de bulaş hızı arttı ve yükselen vaka sayıları sonrasında toplumda “yeniden kısıtlamalar gelir mi kaygısı” yaşanmaya başladı.“
Düğün ve davetlerin bu tablodaki payı yok denecek kadar azdır çünkü bayram öncesi hafta sonundan başlayarak bayramdan bir hafta sonrasına kadar düğün yapmak tercih sebebi değildir ve bayram haftası düğünler çok büyük ölçüde durur. Pandemi sürecinde 16 ay boyunca sadece 55 gün düğün yapılmış olmasına rağmen sektörümüzün günah keçisi olarak ilan edilmiş ve  pandeminin tek sorumlusu, düğün organizasyonlarıymış gibi gösterilmişti.  Geçmişte yaşanmış yanlış algılar sebebiyle düğün salonlarımız başta olmak üzere etkinlik sektöründeki tüm firmalarımız yeniden kaygı duymaya başlamış ve sektörümüz adına bu açıklamayı yapmamıza gerek duyulmuştur.”
“ Pandemi sürecinde 14 ay boyunca etkinlikler tamamen yasaklanmış ancak vaka sayılarının 60 binlere ulaşması engellenememişti. Düğünleri yasaklayarak pandemiyi durduramayacağımız da bu dönemde ispatlanmıştı. Bugün için kısıtlamalar gerek yok çünkü gerçekten çok güçlü bir silahımız, aşımız var. İki doz aşı olmuş insanlarımız hayati tehlike yaşamıyor. Devletimizin aşı temini ve aşılama hızı konusundaki başarısının önünde tek engel, aşı olmak istemeyen ya da aşı olmayı öteleyen vatandaşlarımız olarak görülüyor. Biz etkinlik sektöründeki on binlerce firma ve bir milyondan fazla çalışanımızla tüm vatandaşlarımızı aşı olmaya davet ediyoruz.”
“Aşı sosyal hayatımızın ve ekonomik gücümüzün devamlılığı için tek çaremizdir ve tüm vatandaşlarımız için toplumsal sorumluluktur. İki doz aşısını olan vatandaşlarımız ekonomik ve sosyal hayatımızın devamlılığını sağlama yönünde sorumluklarını yerine getirmişlerdir. Aşılama konusunda devletimizin tüm çabasına rağmen istenilen artış sağlanamazsa bu süreçten sonra kısıtlanması gereken sosyal yaşam olmamalıdır. Pandemi sürecinden en çok zarar görmüş etkinlik sektörü olarak devletimizden beklentimizi kamuoyu ile paylaşmayı sorumluluğumuz olarak görüyoruz.”
“Tekrar kısıtlamalara gerek duyulacaksa; 01 Eylül 2021 tarihinden itibaren düğünler ve özel davetlere, sinema, tiyatro, konser ve diğer etkinliklere katılacak misafir ve müşterilerin 2 doz aşıyı yaptırmış olması zorunluluğu tercih edilmelidir”
“01Eylül 2021 tarihinden itibaren 2 doz aşısını yaptırmaktan imtina etmiş sektör çalışanlarımızın kanun değişikliği yapılarak, işverenin inisiyatifinde ileri bir tarihe kadar tek taraflı bir karar ile zorunlu ücretsiz izine çıkartılabilmesi hakkı sağlanmalıdır”
“Önerilerimizin  1 Eylül itibari ile yürürlüğe girebilmesi için 01 Ağustos 2021 tarihinde bu kararın açıklanması sayesinde 4 haftalık süre içinde hiç aşılanmamış bireylerin dahi iki doz aşısını tamamlaması sağlanmış olacak ve vatandaşlarımızın sosyal yaşama katılma konusunda yaşanacak mahrumiyetlerin önüne geçilecektir. “ (Haber Merkezi)
 

Editör: TE Bilisim