Medipol Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bekir Berat Özipek’in konuşmacı olarak katıldığı konferansa, Rektör Prof. Dr. Reha Metin Alkan, üniversite akademik personeli, birçok basın personeli ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Açılış konuşmasını Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Zekeriya Işık’ın yaptığı konferansta, günümüzde başta demokrasi, siyaset ve siyaset etiği olmak üzere insanlık tarihinin çok önemli kazanımlarının içinin boşaltıldığını ifade etti. Bu tür etkinliklerin taşların yerine oturtulması açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Zekeriya Işık, başta Rektör Prof. Dr. Alkan olmak üzere Hitit Akademi Derneğine ve Prof. Dr. Özipek’e teşekkür etti.
Prof. Dr. Bekir Berat Özipek konuşmasına demokrasinin tarihinden başlayarak Türkiye’de sosyal piramit konusunu ve içeriğini anlatarak siyaset çizgisi, siyasi çizginin çatışma alanları, yansımaları ve demokratın gündeminden bahsetti. Türkiye’de demokrasiyi ve siyaseti anlatmanın aktörlerinin siyasi aktörler, siyasi liderler, partiler, siyasi tarih ile anlatılabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Özipek, ancak asıl fotoğrafı vermek bakımından toplumu, o toplumun içindeki göç ilişkilerini, egemenlik ilişkilerini, sınıfı, sınıfsal yapıyı, sınıfsal gerilimleri kısacası sosyoloji de eklemenin gerekli olduğunu, yaklaşık 100 yıllık (1913-2015) perspektiften Türkiye’de siyasetin ana eksenlerini ve bu sosyal eksenin üzerine oturan aktörleri ele aldı.
Sadece siyasi aktörlere değil aynı zamanda siyasi ayrışmanın sosyo-ekonomik boyutlarına da ele almanın gerekli olduğunu söyleyen Özipek, “Dünyadaki bütün toplumlar sınıflı toplumlardır. Türkiye toplumu da sınıflı bir topluma sahiptir. Türkiye’de toplumsal yapı, iki ana grubun arasındaki çelişkiye dayanır. Piramidin üstündekilerle altındakiler diye özetleyebiliriz. Yukarıdaki zümrenin sacayağını asker ve sivil bürokrasi, devletçi sermaye ve eşraf oluştururken altındakileri ise esnaf, memur, köylü, işçi ve işsizler oluşturur.” diye konuştu.
Türkiye’nin iki siyaset çizgisine dayandığını ve iki siyasi çizginin çatışma alanlarını ele alarak çatışmanın yansımalarına değinen Prof. Dr. Özipek, “Liderler, siyasiler, partiler değişse bile anlamlı bir değişiklik olmaz. Değişmeyen; toplumsal piramidin hangi kesimlerinin ağırlıklı olarak oy verdiğidir.” Dedi. Atanmışlar ve seçilmişlerin, seçkinlerle sıradan vatandaşların, bürokratlarla halkın arasındaki gerilimin hep yaşandığını dile getirdi.
Prof. Dr. Özipek, 2000’li yıllarda siyasetin yeni ayrışmasının sağın solun ötesinde, yeni ittihatçılık ve sivil koalisyon olarak ayrıştığını, yeni ittihatçılığın “İç ve dış düşmanlar tarafından kuşatıldık”, “Cumhuriyetin kazanımları tehlikede.” diğer taraftan sivil koalisyonun ise “İç ve dış düşmanlar despotizmin gıdasıdır.”, “Demokrasi güçlendirir.” söylemlerini kullandığını ifade etti. Konuşmasının son kısmında demokratların gündemine değinerek “Dünyanın en iyi demokratik sistemini getirseniz bile siyasi kültürünüz yoksa başarılı olamazsınız. Önemli olan dünyanın diğer ülkelerinin siyasi sorunlarını nasıl çözdüğüdür. Bizim bunları incelememiz gerekiyor.” şeklinde yorumda bulunan Prof. Dr. Özipek, “Güçlü olan gelişmekte olandır ve bunu hak edecek bir perspektif olacağını umuyorum.” diyerek konuşmasını tamamladı.
Editör: TE Bilisim