Programın açış konuşmasını yapan İl Sağlık Müdürü Uzm.Dr. Ömer Sobacı, meme kanserinden değil geç kalmaktan korkulması gerektiğini dile getirdi. Erken teşhisin her zaman hayat kurtardığını anlatan Sobacı, erken teşhisin aynı zamanda hayat kalitesinin bozulmasının da önüne geçtiğini dile getirdi.

Hitit Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ali Osman Öztürk ise konuşmasında üniversite olarak sosyal sorumluluk gereği bu tür etkinlikler düzenlediklerini kaydederek, halkın bilinçlenmesinin kendilerini de mutlu ettiğini vurguladı.

HİTÜ İLK ONA GİRDİ

Hitit Üniversitesi’nin 2000 yılından sonra kurulan üniversiteler arasında ilk 10’a girdiğini ifade eden Prof.Dr. Ali Osman Öztürk, bunun sevindirici bir haber olduğunu, üniversite ve akademisyenler olarak üretmeye ve bilgiyi paylaşmaya devam edeceklerini kaydetti.

Yapılan açış konuşmalarının ardından konferansa geçildi.

Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül Bozkurt konuşmasında meme kanserinin en yaygın kanser türleri arasında olduğunu ve kanser nedeniyle ölümlerde ise ikinci sırada yer aldığını ifade etti.

Her 8 kadının birinin meme kanserine yakalandığını söyleyen Bozkurt, “8 kadının bulunduğu bir aile düşünün, birisi mutlaka meme kanseri olacak" dedi.

Meme kanserine dünyada en çok 45-55 yaş aralığında rastlanırken Türkiye’de ise 35-45 ve 55-65 yaş gruplarında hastalığın daha çok görüldüğünü söyleyen Bozkurt, “Meme kanserinde ana risk faktörü kadın olmak. Yüzde 99,99 kadına karşı 1 erkek meme kanserine yakalanıyor. Dolayısıyla meme kanseri erkekler için de bir sorun. Meme kanseri vakalarının yüzde 80'i, bulunduğu memeden başlıyor. Memede bulunan bir hücre bazı nedenlerden dolayı kanser hücresine dönüşüyor, meme kanseri dünyada tedavi konusunda en çok ilerleme gösterilmiş kanserlerden biri. Hangi aşamada yakalarsak yakalayalım, çok başarılı tedaviler sunulabiliyor" dedi.

Kadınların her ay kendilerini meme kanserine karşı kontrol etmeleri gerektiğini belirten Bozkurt, “Kadınlar ne kadar erken adet görürse ve ne kadar geç menopoza girerse memenin hormona maruz kaldığı süre uzuyor ve bu da kadını meme kanseri için riskli hale getiriyor. Birtakım hormon tedavileri, doğum kontrol hapları, çocuk olması için yapılan tedaviler de meme kanseri için risk oluşturabiliyor. İlk doğum yaşının 35'in üstünde olması, 30 yaşa kadar emzirmemiş olmak riski artırıyor. 40 yaşından sonra kadının mamografi çektirmesi gerekir" dedi. (Erkan BAYATLI)

Editör: TE Bilisim