“BU DÜZEN İNSANLIĞI TEHDİT EDİYOR”
On yıllardır dünya halklarına sınırsız bir emek ve doğa sömürüsü, savaşlar, ekonomik krizler, artan eşitsizlikler, yoksulluk, işsizlik dışında hiçbir şey sunmayan bu düzenin Covid-19 salgınıyla insanlığı tehdit ettiğini kaydeden Birin, “Dünya kapitalist sisteminin sağlık hizmetlerinin ve güncel olarak da Covid-19 aşısının bir ticari meta haline gelmesinin bedelini insanlık ağır biçimde ödüyor. Yaşamını emeğiyle sürdürmek zorunda olanlar, küresel salgın şartlarında fedakârca çalışmak durumunda canlarını ortaya koyanların,  yaşamını daha da alt üst etti. Bugün her zamankinden daha fazla dayanışma içinde olmamız gerekiyor” ifadesini kullandı. 
“İŞ VE GELİR GÜVENCESİ YOK EDİLDİ”
Bir buçuk yıldır şiddetini artıran Covid-19 salgınının tüm dünyada milyonlarca can aldığını hatırlatan Birin, şunları söyledi: “Ülkemizdeki gelişmeleri her geçen gün endişeyle izliyoruz. Bu gelişmeler, emekçilerin birlik içinde olmaları gerektiğini ortaya koydu, dayanışma çağrılarının ne derece doğru olduğunu gösterdi. Salgın, işçi hak ve özgürlüklerine el uzatılması için “meşru” gerekçeymiş gibi görüldü. İş ve gelir güvencesi yok edildi. Kendi nam ve hesabına çalışan küçük işletmecilerin, esnafların işyerleri kapanmak zorunda kaldı.” 
“KAPALI ORTAMLARDA ÇALIŞMAYA ZORLANIYORUZ”
“Devasa boyutlara gelen işsizlik sorunu resmi verilere bile yansıdı, görünür oldu. Ama çalışır gözüken ve fakat ücretsiz izine çıkarılan milyonlarca emekçinin yaşamlarını asgari ücretin yarısı bir gelirle nasıl sürdürecekleri sorusu yanıtsız kaldı. Sermayenin ve patronların çıkarları için akıl, bilim ve milyonların sağlığı yok sayılıyor. Açık alanlarda nefes almamız yasaklanıp kapalı ortamlarda çalışmaya zorlanıyoruz. Ne pahasına olursa olsun “çarklar dönecek” denilerek çalıştırılıyoruz. Hastalanıyoruz, ölüyoruz ve tükeniyoruz. Sadece sağlığımız değil; işimiz, aşımız, geçimimiz de tehdit altında. İşsizlik her gün yeni rekorlar kırıyor. Kod 29 ile tazminat bile alamadan işimizden ediliyoruz. Uzaktan çalışma gibi esnek çalışma biçimleriyle güvencesizlik yaygınlaşıyor.”
“EMEKÇİ YOK SAYILIYOR, HAKLARI GASP EDİLİYOR”
Çalışırken bulaşmayan ama 1 Mayıs kutlarken bulaşan bir virüs tespit edilmemiştir. Felakete dönen bu düzen, baskılarla, yasaklarla, yalanlarla, sansürle, kışkırtılan ırkçılık ve ayrımcılıkla, toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle, kısacası zulümle ayakta tutulmak istenmektedir. Emekçilerin yok sayıldığı, haklarının gasp edilmeye çalışıldığı, güvencesizliğe, işsizliğe ve sefalete mahkûm edildiği bir dünyada ne salgınla mücadele edilebilir ne de hayat sürdürülebilir.” 
“‘TÜM ÇALIŞANLAR DERHAL AŞILANMALI”
“Tüm çalışanların derhal aşılanması için, salgınla mücadelede şirketlerin çıkarlarının, siyasi hesapların değil, halk sağlığının esas alınması için umut yan yana! Covid-19’un çalışırken hastalığa yakalanan emekçiler için iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilmesi için, umut yan yana! İşten çıkarma yasağının tüm istisnalarının kaldırılması için, milyonlarca işçinin haksız-hukuksuz biçimde işten atılmasına yol açan Kod-29 zulmüne son verilmesi için umut yan yana. Ücretsiz izin dayatmasına son verilmesi için, tüm işçilerin en az asgari ücret kadar Kısa Çalışma Ödeneği desteği alabilmesi için umut yan yana.” 
“1 MAYIS’TA UMUT YAN YANA”
İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları patronlara değil, işçilere ve işsizlere tahsis edilmesi için umut yan yana. Pandemi süresince asgari ücretin vergi ve kesintilerden muaf tutulması için; umut yan yana. İşsizliğe ve yoksulluğa karşı umut yan yana! İnsanlığın ve ülkemizin geleceği için, eşitlik, özgürlük, kardeşlik, barış ve demokrasi için, emeğin Türkiye’si ve emeğin dünyası için 1 Mayıs’ta umut yan yana.” (Nurdan AKBAŞ)

Editör: TE Bilisim