Doktorluğunun ilk yıllarında teşhislerinde kitaptan çok yararlandığını ve zamanla bu durumun değişerek tecrübe kazandığını dile getiren Patır, hekimin ilk olarak sabırlı, bilgili olması hastayı dinlemesi ve azarlamaması gerektiğini söyledi.
Hekimin ilk olarak muayene yapması, tahlilleri ise şüphelendiği alanlarda istemesi gerektiğini kaydeden Dr. Rıfat Patır, branşlaşma nedeniyle çok sayıda uzman doktorun çocuklarına ya da eşlerine baktığım oldu. Hastayı dinleyip sorununa çözüm yolu aramak mesleğimizin temelinde var” dedi.
DR. RIFAT PATIR TECRÜBELERİNİ PAYLAŞTI
Çorum'un yaşayan kültür değerlerinden Doktor Rıfat Patır için Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Fen Edebiyat Fakültesi tarafından “Çorum’un Sağlıktaki Çınarı Dr. Rıfat Patır ile Dünden Bugüne Tıp ” konulu etkinlik düzenlendi.
Hitit Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen programda Dr. Rıfat Patır’ın meslek hayatı ile ilgili yapılan görsel sunumun ardından Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Mete Dolapçı ile Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Doç.Dr. Meral Demiryürek tarafından dünden bugüne doktorluk mesleği ile ilgili değerlendirme yapıldı. Program sonunda ise Dr. Rıfat Patır anılarını anlatarak doktorlara tavsiyelerde bulundu.
Programın açış konuşmasını yapan Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Doç.Dr. Meral Demiryürek, tahta karşısında eğitim vermese de topluma karşı duruşu ve karakteri ile örnek bir insan olan Dr. Rıfat Patır’ı Çorum’un bir öğretmeni olarak gördüklerini ve bu nedenle etkinliği 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde gerçekleştirmek istediklerini anlattı.
“TEKNOLOJİ HEKİMLİĞİ ÖZÜNÜ ÖLDÜRÜYOR”
Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Mete Dolapçı, geçmişteki hekimlik anlayışı ile günümüzdeki hekimlik arasında büyük farklar bulunduğunu belirterek, branşlaşma ile birlikte doktorluk mesleğinin anlamını yitirdiğini kaydetti.
Dr. Rıfat Patır için düzenlenen “Çorum’un Sağlıktaki Çınarı Dr. Rıfat Patır ile Dünden Bugüne Tıp” konulu etkinlikte konuşan Prof.Dr. Dolapçı, doktorluğun topluma önderlik yapan öğreten kişi anlamına geldiğini, tıpla birlikte eğitim ve bilgeliğin de devam ettiğini dile getirdi. Teknoloji ile birlikte gelen branşlaşmanın sıkıntıları da beraberinde getirdiğini anlatan Dolapçı, “Eskiden genel hekimler hastanın her şeyiyle ilgilenirdi. Branşlaşma doktorları robotlaşmaya itti. Hekimler artık kendi branşı dışındaki konularla ilgilenmiyor. Hastayla olan yakın ilişki kalmadı. Bu durum hekimliğin yerini tutmamalı” dedi.
Teknolojinin kötü olmadığını ancak hekimliğin özünün kaybedildiğini belirten Prof.Dr. Dolapçı, yeni sistemde topluma örnek olan insanların sağlığı ile ilgilenen bir anlayışa dönüş olduğunu ifade etti.
Hastayla konuşup hareketlerine bakarak genel tanının yarısının konulabileceğini kaydeden Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Mete Dolapçı, tomografi, ultrason gibi şeyleri; doktorların yapmadığı muayenenin yerine koyduğunu, bu aletlerin işleri kolaylaştırdığını ancak doktorluğun da yerini tutmadığını dile getirdi. Hekimlerin insanların dert ortağı aynı zamanda da danışmanı olduğunu söyleyen Dolapçı, “Hasta karşısında hekim görmek istiyor. Öğrencilerimizi ileride bir Rıfat Patır olmasından yükümlüyüz” dedi.
(Erkan BAYATLI)
Editör: TE Bilisim
