Evanjelist bir Papazı bahane ederek başlatılan barbar akının aslında gösterilmek istendiğinden, iddia edilenden çok daha fazla muhtevaya sahip olduğunu anlatan Kaynar, “Türkiye ekonomisinde dipsiz kuyular açmak için kuyruktalar. Türkiye ekonomisini kusursuz bir fırtınayla çökertmeyi, çürütmeyi hedefliyorlar. Londra merkezli küresel fonların yularını bunun için gevşettiler. Sermaye çetelerine yıkım emri verdiler” dedi.

Meselenin vatan, milli ve ekonomik bekanın müdafaası olduğunu anlatan Arslan Kaynar, Milliyetçi Hareket Partisi’nin önce ülkem seslenişiyle boşuna duruş göstermediğini, gemi su alırken, filikaya binip uzaklaşmanın kendilerinin kitabında yazmayan bir korkaklık olduğunu anlattı.

“Yangın bacayı sarmışken yaygara koparmak, gürültü çıkarmak, su taşıyanların elini tutmak bizim reddettiğimiz utanmazlıktır” diyen Arslan, tercih ve tutumlarını köşe yazarlarının beğenmeyebileceğini, CHP, HDP ve diğer yandaşların tetikçilerinin de kabul etmeyebileceğini kaydetti.

Yüzde 25’e varan politika faizinden, üretim tesislerinde çıkan normal olmayan yangın haberlerinden, artan konkordato ilanlarından, tüketici enflasyonundaki yüzde 24,52’lik tırmanıştan, yeni ekonomi programının kısa sürede tartışmaya açılmasından, kabaran dış borçlardan, azgınlaşan hayat pahalılığından rahatsız ve şikayetçi olduklarını anlatan Kaynar, “Çatı çökerse yakayı kurtaracağınıza mı inanıyorsunuz? Biz bu yaklaşım ve kavrayışla, hükümetin daha önce anlaştığını söylediği ABD’li denetim ve danışmanlık şirketi McKinsey ile çalışmasını kendi içinde tutarlı bulduk.

McKinsey müdafaasının bize düşmeyeceğini önemle ifade ettik. McKinsey’in yeni bir IMF, kayyum, kozmik oda vakası, kapitülasyon veya Duyun-u Umumiye olmadığını da söyledik.

Hemen eleştirmeye, açığa düştüğümüzü söylemeye koro halinde başladılar. Nasıl olsa Cumhurbaşkanı “biz bize yeteriz” demişti. Tek kaldığımızı söylediler, baltayı taşa vurduğumuz ileri sürdüler.

Ülkemizde de yıllardır faal halde bulunan McKinsey bir denetim ve danışmanlık şirketidir.

Akıl ve irade milli olduktan sonra istişari nitelikli sunduğu teklif ve görüşlerine ister uyar ve uygularsınız, isterse de teşekkür edip gerisin geriye iade edersiniz.

McKinsey’e Duyun-u Umumiye demek, IMF demek, kozmik oda vakası demek, kayyum demek, kapitülasyon demek, cehalet değil, gaflet değil, su katılmamış ümmiliktir. Ve çok tehlikelidir, bizim de itirazımız buna yöneliktir. Duyun-u Umumiye emperyalizmin acentesi ve ileri karakoludur.

Bizim anlayışımıza göre devlet demek kutlu ve itibar sahibi siyasi ve hukuki teşkilatlanma demektir.

Duyun-u Umumiye derseniz iflas ettiğinizi, hastalandığınızı, tarih sahnesinden çekilmeye başladığınızı, artık hükmünüzün kalmadığını kabullenmiş, teyit etmiş sayılırsınız.

Türkiye Cumhuriyeti kötürüm siyasete mahkum değildir. Bizim McKinsey diye bir derdimiz yoktur, işimiz de yoktur, olamayacaktır. Bizim bakışımız Türk, durduğumuz yer Türkiye, dua ve mücadelemiz Türk milletinin lehinedir” dedi. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim