Sağlık hizmetlerinin adım adım piyasalaştırıldığını belirten Azapçı, salgın süreciyle birlikte bu dönüşümün, piyasalaşmanın acı sonuçlarına herkesin tanıklık ettiğini kaydetti.

Küresel pandemi ile mücadelede en ön safta sağlık çalışanları olmasına rağmen birçok sorunla karşı karşıya kaldıklarını belirten Didem Azapçı, Yıllardır yeteri kadar ebe ve hemşire istihdam edilmediğini, az kişi ile çok iş yürütülmesinin tercih edildiğini vurguladı.

Siyasi iradenin eksik sağlık emekçisi istihdamını tamamlamak, atama yapmak, ihraçları iade etmek yerine Covid 19 bulaş risk grubu altında bulunan sağlık emekçilerine, diğer kamu çalışanlarına verilen izinleri dahi vermeyerek hayatlarını riske atmayı tercih ettiğini belirten Azapçı, “Ebe ve hemşire açığı derhal güvenceli istihdamla giderilmelidir. Sağlık hizmeti bir ekip çalışmasıdır. Maalesef sağlık sisteminin hekim merkezli kurgulanması nedeniyle pandemi ile mücadelede ebe ve hemşireler başta olmak üzere diğer sağlık emekçilerinin çabası ve emeği yoğun olmasına rağmen yeteri kadar değer görmemiş, hakları verilmemiştir. Bu süreçte 10 bini aşkın sağlık emekçisi Covid 19 hastalığına yakalanmış, maalesef 33 sağlık emekçisi de hayatını kaybetmiştir. Hastalık riskiyle burun buruna yaşayan sağlık emekçileri “yaşatmak için yaşamalıyız” şiarıyla toplumsal bir duyarlılık ve farkındalık yaratmaya, taleplerini görünür kılmaya çalışmışlardır. Bu taleplerden biri de Covid’e yakalanan sağlık emekçilerinin bu durumunun iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilmesidir.

Sağlık yönetiminde şeffaflığın olmaması, liyakatsiz yöneticilerin iş bilmezliği, yeteri kadar kişisel koruyucu ekipman olmaması ve çok yoğun çalışma koşulları, sağlık emekçilerindeki yıpranma ve tükenmişliği katbekat artırmıştır. Talepleri karşılamayan kadük yıpranma payı yasası iptal edilmeli, bütün sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini ve geçmiş çalışma yıllarını kapsayacak, fiili çalışma şartına dayanmayan 5 yıla 1 yıl yıpranma payı olacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.

Pandemi süreciyle birlikte performans sisteminin adaletsizce dağılımı bir kez daha ortaya çıkmıştır. “Müjde” diyerek getirilen her uygulamanın aslında toplum algısını yönetmek için olduğunun farkındayız.

Ebe ve hemşireler olarak daha çok çalışıp daha az ücrete mahkum ediliyoruz. Performansa dayalı ücretlendirmeden derhal vazgeçilerek ekonomik krizde göz önünde bulundurularak en düşük temel ücretin yoksulluk sınırının üstüne çıkarılmasını ve yapılan/yapılacak olan tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtılacak şekilde düzenlenmesini istiyoruz.

Tüm ebe ve hemşirelerin 5 Mayıs Dünya Ebeler Günü’nü ve 12 Mayıs Hemşireler Günü’nü kutluyoruz. Haklarımız için daha çok örgütlenmeye, dayanışmaya, birlik ve mücadele için SES’te örgütlenmeye çağırıyoruz” dedi. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim