Beceriksizliklerin Hakem Kurulu’na yükletilmek istendiğini belirten Çam, “Toplu sözleşme görüşmeleri başlamadan önce yetkili sendikaları defalarca uyardık. Madem ki taleplerinizi bir hafta önce verdiniz, hükumet 1 Ağustos günü kendi teklifini sunmadığı takdirde masayı terkedin dedik. Hükumetin tahmini olan ekonomik hedef rakamlarının masa üzerindeki ipoteğini kaldırın, dedik. 28 inci maddede sayılan başlıkların kapsamı dışına çıkmayın, dedik. 1 Ağustos günü hükumetin teklifini sunmaması halinde; eylem ve etkinlik planınız hazır olsun, kamuoyu ile paylaşın ki hükumet üzerinde caydırıcılığınız olsun, dedik. Yetkili memur sendikaları topu 15 günlüğüne Hükumete teslim edip uyurken kamu işçileri adına Türk-İş arife günü Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşüp bayramın ikinci günü toplu iş sözleşmesini imzalamayı başardı. En düşük ücretli kamu işçisine 2019 yılı için % 17.5, diğerlerine % 12.35 ve 2019 yılı için üyelerine 3 puanlık refah payı almayı başardı, ikramiye ve diğer haklarını da oransal olarak garanti altına aldı. Kamu işçileri bayramda mesai yaparken, bayram tatiline “talepleri”ni de götürenler sürenin azlığından dem vurmaktan utanmadılar. Yetkili sendikalar ne geçmişteki tecrübelerinden ders aldılar ne de uyarılarımıza kulak verdiler” dedi.

“KOMİSYONLARDA NE KONUŞTULAR?”

Memurun da kamu işverenin de aklıyla alay edildiğini öne süren Çam, “Konfederasyon sözcülerinin açıklamalarından anlaşılmaktadır ki; görüşmelerde konular bakkal defteri bile tutmadan görüşülmüş, hiçbir şey tutanak altına alınmamış, 3600 ek gösterge, memurlara ikramiye ve yardımcı hizmetler sınıfı gibi konular gündeme hiç gelmemiştir. İki yılda bir yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde; 710 gün yatıp tüm talepleri 20 günlük süreye sığdırmaya çalışmak memurun da kamu işverenin de aklıyla alay etmektir. Kamu Personeli Danışma Kurulu, Kurum İdare Kurulu toplantıları ve sıradan bürokratik ziyaret ve işlemlerle çözülebilecek konular bile, 652 başlık halinde toplu sözleşme gündemine taşınarak süreç tıkanmıştır. 19 gün boyunca Komisyonları ziyaret ederek kamuoyuna ‘uyumlu çalışıyoruz’ mesajını vererek milyonlarca memur ve emeklisini aldatanlar utanmalıdır” ifadelerini kullandı.

“İKİ YILL DAHA SEFALET ÜCRETİNE TAHAMMUL EDECEĞİZ”

Memur-Sen’in 2 yıllarını heba ettiğini söyleyen Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu Çorum İl Temsilcisi Hayati Çam, “ Uyuşmazlığın Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na taşınması hem iktidara hem de sendikalara yasanın sunduğu bir nimet, bir can simididir. 11 kişilik Hakem Kurulunun sosyal taraflara üye dağılımı 6.5’e 4.5’tur. Bir üye için konfederasyonların önerdiği 7 aday arasından Cumhurbaşkanınca birinin görevlendirilmesi kabul edilemez.

Dolayısıyla kamu görevlileri de sendika ve konfederasyonlarla iktidarı değil, Hakem Kurulunu suçlayacaklar. Böylece hem iktidar hem de masaya oturan sendika ve konfederasyonlar üyeleri nezdinde aklanmış olacaklar. Ortada günah keçisi olarak Hakem Kurulu kalacak. Buna güvenen sarı ve yandaş sendikalar son derece rahat hareket etmektedir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun üzerinde uzlaşılmış konuları gündemine alıp almayacağının hiçbir önemi yoktur. Hatta neyi ne kadar vereceğinin de hiçbir önemi yoktur. Memur ve emeklileri için Hakem Kurulu kararları yok hükmündedir. Kurulun vereceği artış oranları da bellidir. Karar süreci ve süresi karara yapılacak makyaj üzerindeki çalışmalarla ilgilidir. Kamu görevlileri bilmelidir ki Memur-Sen 2 yılımızı daha heba etmiştir. İki yıl daha sefalet ücretine tahammül edeceğiz. Bu sendikalardan kurtulamadığımız sürece yıllarımızı heba etmeye devam edeceğiz. Bu nedenle tüm kamu görevlilerini sarı ve sahte sendikaları terk ederek BASK ve bağlı sendikaların çatısı altında birleşmeye, onların örgütlü ihanetine son vermeye çağırıyoruz” sözlerine yer verdi. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim