Daşdemir, “Anne-baba olarak kendini tüketmeden, çocuklar için beslenme, uyku, oyun, etkinlik, ders saatleri gibi günlük rutin oluşturabiliriz. Ailece zaman geçirebiliriz. Birlikte oyun oynamak, etkinlik yapmak dışında çocukları ufak ev işlerine dahil edebiliriz.” diye konuştu.

PANDEMİ DÖNEMİNDE EVDE KALMAK PSİKOLOJİMİZİ NASIL ETKİLEDİ?

Çorum Özel Hastanesi Psikoloğu Kübra Daşdemir, pandemi döneminde evde kalmanın psikolojimizi nasıl etkilediği konusunda değerlendirmelerde bulundu.

“Yaklaşık dokuz aydır dünyada ve ülkemizde yaşanan corona virüs salgının ikinci dalgasını yaşıyoruz. Vaka sayılarının artması, salgının bir süre daha devam edecek olması insanların kaygısını yükseltti. Süreçle ilgili belirsizlikler, sosyal aktivitelerimizin ve sosyal ilişkilerimizin kısıtlı olması, evde kalmaya devam etmek insanları psikolojik olarak etkiledi.

Bu dönemde her zaman söylediğimiz kaygının orta düzeyde olması bizim önlem almamızı sağlayacak ve bizi koruyacaktır. Kaygımızı, korkumuzu artıran gerçeği yansıtmayan haberleri değil resmi kurumların paylaşımlarını dikkate alarak ve bunun geçici bir süreç olduğunu kendimize hatırlatarak kaygımızı kontrol altında tutmalıyız.

Okulların kapanması ile eğitime uzaktan devam edilmesi, sosyal mesafeyi korumak adına arkadaşlar ve akrabalarla görüşememek, bazı anne babaların evden çalışıyor olması gibi pek çok etken ailelerinde yaşam rutinlerinin değişmesine sebep oldu. Okulların kapatılmasıyla dersleri evden takip etmek, ödevleri kontrol etmek, evden eğitim programı düzenlemek gibi sorumluluklar da anne babaların görevi oldu. Biz yetişkinler kadar çocuklar da bu belirsizlikle dolu dönemden etkilendi.

Bu süreci çocuklar için en sağlıklı şekilde nasıl atlatabiliriz? Öncelikle çocukları televizyon ve sosyal medyadaki korkutucu haberlere maruz kalmaktan korumalıyız. Anne-baba olarak kendini tüketmeden, çocuklar için beslenme, uyku, oyun, etkinlik, ders saatleri gibi günlük rutin oluşturabiliriz. Ailece zaman geçirebiliriz. Birlikte oyun oynamak, etkinlik yapmak dışında çocukları ufak ev işlerine dahil edebiliriz. Bu, evde geçirdiğimiz vakti daha verimli hale getirebilir. Ailece geçireceğimiz zaman kadar çocuğun yaşına göre yalnız başına geçireceği zamanlar da olmalıdır. Arkadaşları ve öğretmenleriyle görüntülü konuşmalar yaparak iletişim kurmasını sağlamalıyız. Sorularına kısa, dürüst ve yaşına uygun yanıtlar vermeliyiz, sorulara tekrar tekrar cevap vermeye hazır olmalıyız, yargılamadan duygularını dinlemeliyiz.

Çocuklar çevresindeki yetişkinleri iyi anlar ve analiz eder o yüzden konu ile ilgili yorumlara ve tepkilerimize dikkat etmeliyiz. Bu süreçte yetişkinler olarak sorumluluklarımız arttı özellikle çocuklu ailelerde fazlaca görüldü. Evde kaldığımız bu dönemde kendi ruhsal ve fiziksel sağlığımızı da unutmamalıyız. Kendimize olabildiğince alan sağlamalıyız. Arkadaşlarımızla, sevdiklerimizle görüntülü konuşmalar yaparak iletişimi devam ettirmeliyiz. Sosyal bir varlık olduğumuzu unutmamalıyız. Güne pijamayla devam etmek yerine uyanınca üzerimizi değiştirmeliyiz. Günlük uyku saatimizi ayarlayıp uyku hijyenine dikkat etmeliyiz. Sağlıklı beslenmeye özen göstermeliyiz. Hareketliliğimiz kısıtlandığı için ister çocuklarla ister bireysel günlük yarım saat egzersiz yapmak ruhsal ve fiziksel dengeyi sağlar ve çocuklarda stres ve kaygıyı azaltır.

Editör: TE Bilisim