Bayraktar, tarımın yapısal sorunları henüz çözülmeden, çoğu üründe verim rakamları yükseltilmeden, girdi fiyatları düşürülmeden, tarladan markete pazarlama kanallarındaki sorun çözülmeden ithalat kapılarını açmanın gıda fiyatlarını çok fazla etkilemeyeceği gibi, çiftçide de üretimde de sıkıntı yaratacağını kaydetti.

Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, Gıda Komitesi’nin çalışmalarını basından takip ettiklerini, enflasyonun sorumlusu olarak öne sürülen gıdadaki fiyat artışlarını kontrol altına almak için bir takım tedbirlerden bahsedildiğini ama kendilerine konuyla ilgili bilgi verilmediğini vurguladı. Tüketici fiyatlarının düşmesini, tüketicinin daha makul fiyatlarla tüketmesini kendilerinin de istediğini vurgulayan Bayraktar, “Hal böyleyken, üreticiyi ilgilendiren bir konuda, üreticinin temsilcisi TZOB’dan görüş alınmadan, istişare edilmeden karar verilmesi problemin esas kaynağıdır. Gümrük vergilerinin indirilmesiyle ilgili kararda üreticimizin maliyetleri dikkate alınmamıştır” dedi.

Üretici market fiyatlarına yönelmek, zinciri kırmak gerektiğini belirten Bayraktar, üretici maliyetlerinin düşürülerek örgütlenmeyi güçlendirmek, bu yolla üretim planlaması yapmak, üretici maliyetlerini düşürmek, destekleri artırmak, hem üreticiyi korumak hem de tüketicinin makul fiyatlarla ürün tüketebilmesini sağlamak gerektiğini vurguladı. -“Girdi fiyatları yüksek, verim düşük, yapısal sorunlar önemli ”-

Tarımın en önemli ürünlerinden buğday, arpa ve mısırda ithalat kapılarını açmanın yerli üretime zarar verileceğini belirten Bayraktar, mısırda üreticinin yüzde 130 gümrük vergisiyle ancak korunduğunu belirtti.

Son yıllarda kırmızı et üretiminin hızla arttığını, ülkenin çok daha fazla üretim yapma potansiyeli bulunduğunu bildiren Bayraktar, “Ette ithalat, üreticimizi tedirgin etmektedir. Üreticimiz, en az 8 ay sonrasını görmeli, planını ona göre yapmalı ki sorun çıkmasın. İthalat yapılacaksa besilik hayvanla sınırlı kalmalıdır. 2016 yılında karkasa verilen 200 liralık besi desteğinin kaldırılacağına yönelik söylentiler de ortadadır. En azından bu destek korunmalıdır. Böyle bir ortamda alınan bu kararlar, üreticimizi etkiler, ülke olarak ithalatçı olmaya devam ederiz. Üretimi de geriletiriz. Yeterli destek verildiğinde, ithalat yapılmadığında üretimin arttığı görülmüştür. Politikanın bu şekilde devam etmesi hem çiftçimizin hem ülkemizin yararınadır. Üreticiyi, üretimden küstürecek veya vazgeçirecek uygulamalardan şiddetle kaçınılmalıdır” dedi. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim