Eczacı Odası’nın 2020 yılı olağan mali genel kurulunun açılışında hem mesleklerine yönelik hem de pandemi dönemi ile ilgili açıklamalarda bulunan Ecz. Şefkat Güler, ülkemizin aşı ve ilaçta dışa bağımlılığının azaltılmasının da önemine değindi.

Tüm dünyayı etkileyen salgının gölgesinde fiziki şartlarını zorlayarak ve hijyen tedbirlerini alarak mali kongrelerini açık havada yaptıklarını hatırlatarak pandemide kaybedilen sağlık çalışanları, eczacı meslektaşları ve eczane çalışanlarına Allah’tan rahmet dileyen Şefkat Güler, “Covid19 pandemisi herkesin hayatını ciddi oranda etkileyip değişmesine neden oluyor. Üretimden tüketime, uluslararası ilişkilerden eğitime, ulaşımdan eğlenceye, dini ibadetlerden spor etkinliklerine kadar akla gelebilecek her alanda toplumsal yaşamı etkisi atına aldı. Küreselleşmenin sonunca da hızla yayılarak sınırları aştı ve ülkemize de ulaşarak hem tıbbi hem de sosyoekonomik bir toplum sorunu oldu.

Sağlık Bakanlığı, bilim kurulu, sağlık meslek birlikleri, illerde hıfzıssıhha kurulları, pandemi kurulları ve tüm sağlık çalışanları virüsle mücadele için gece gündüz çalıştılar ve çalışmaktadırlar. Sağlık çalışanlarının önemli bir kısmını oluşturan biz eczacılar pandemi döneminde en ön saflarda mücadele ederek birinci basamak sağlık hizmeti görevimizi en iyi şekilde üstlendik. Sağlık sisteminin yükünü hafifletirken hastalarımızın da bulaş riskini azaltmada önemli bir rol oynadık. Koruyucu ekipmanların sıkıntılı olduğu dönemlerde maske sağladık, uyarı afişleri hazırladık, dezenfektan üreterek hastaların kişisel hijyenlerini sağlamalarına katkıda bulunduk” dedi.

Sağlığın kaybedilince anladığımız en önemli unsur olduğunu belirterek bu nedenle hem kendi hem de toplum sağlığını korumaya çalıştıklarını, vatandaşta sağlıkla ilgili her konuda sağlık bilinci oluşturmaya çalıştıklarını hatta sosyal hayatta da psikolojik destek sağladıklarını anlatan Güler; “Biz bu hizmetleri halkımıza yaparken kamu otoritelerinin de her türlü desteğini görerek teşvik olmalıyız. Bir takım ekonomik sorunlardan, ilacın, aşıların bulunamaması endişesinden kısacası gelecek kaygısından uzak olarak eczanelerimizde kendimizi tam bir güven içinde hissetmeliyiz.

Bizler dünya üzerinde ticari eczacılığın karşısında etik eczacılık modelini sürdüren nitelikli eczacılarız. İlaçların eczane dışına çıkmasını, halkın sağlığıyla oynanmasını hiçbir şekilde uygun görmemekteyiz, ilaç dışı ürünlerin de internet üzerinden kontrolsüz şekilde halkın sağlığıyla oynayarak satılmasından son derece rahatsızız. Yetkililerden denetimlerle tedbirler almalarını ve bu şekilde olan satışların önüne geçilmesini talep ediyoruz.

Eğitimimizi aldığımız fakültelerin sayılarının politik tavizlerle çoğalmasına, eczacılık eğitimin niteliğinin düşmesine karşıyız. Nitelikli eczacılık eğitimindeki hedefimiz ilaçların, sağlık ürünlerinin ve tıbbi cihazların akılcı kullanımını sağlamak ve optimal terapötik sonuçlar elde etme sorumluluğu taşıyan bir meslek olarak topluma hizmet etmektir” diye konuştu.

Eczacıların küresel pandemide virüse karşı adeta kalkan olduğunu, virüslü hastalara sahada büyük bir cesaretle tedavi hizmeti sunduklarını, gelecekte de genç eczacıların aynı vizyon ve misyonla görevlerini sürdürerek tüm insanlığa daha güzel bir gelecek, bilginin ve ilmin ışığında güvende olacakları bir yaşam dileyen Çorum Eczacı Odası Başkanı Güler, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizde ilaçlara ve aşılara AR-GE yatırımları yapılmalı, nitelikli uzman eczacılarımız bu yatırımlarda görev almalıdır. Pandemi dönemi göstermiştir ki dışa bağımlı olmadan kendi aşımızı üretmek vatandaşlarımızın sağlığı açısından çok önemlidir. Aşıların yanında %60 dışa bağımlı olduğumuz ilaçlar da gün geliyor ülkemiz açısından siyasi tehdit unsuruna dönüşebiliyor. Hayatın devam etmesi için en önemli argüman olan ilaçların dışa bağımlılıktan kurtulması kendi ülkemizde üretilmesi için büyük bir çaba gösterilmelidir. İlaç hayatımızda gerek duyduğumuz ihtiyaçların hiçbirisiyle kıyaslanamayacak kadar önemlidir. Varlığı yaşatır, yokluğu hayatımızı sonlandırır. Son yıllarda sağlığa yapılan yatırımlar (şehir hastaneleri, solunum cihazları, yoğun-bakım ünitelerinin sayısının arttırılması) insan hayatını kurtarmada diğer gelişmiş ülkelerden ülkemizin daha ilerde olduğu göstermiştir. Vatandaşlarımızın büyük bir kısmının sosyal güvencede olması tedavide ücretsiz bakımının sağlanması diğer gelişmiş ülke halklarından daha şanslı olduklarını göstermiştir”

(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim