Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gündem dışı söz alan AK Parti Çorum milletvekili Erol Kavuncu, aile kurumunun önemine dikkat çekti. 
Bugün, bireysel, sosyal ya da küresel boyutta yaşanan bütün sıkıntıların, ya da güzelliklerin, aileyle doğrudan güçlü bir ilişkisi olduğunu dile getiren Kavuncu, daha müreffeh bir gelecek için muhtaç olduğumuz temel değerlerin, öncelikle ailede hayat bulacak, oradan topluma ve dünyaya huzur katacağına işaret etti. 
İslam dinin ailede adaletin, ahlakın, fedakârlığın, sorumluluk bilincinin, hâkim kılınmasını; eşlerin birbirine güven duymasını ve bağlılık göstermesini, sevincinde, kederinde paylaşılmasını istediğini kaydeden Erol Kavuncu, konfor düşkünlüğünün, bencilliğin girdabında, huzurun kaybedildiği, sevginin maddi kaygılar içerisine hapsedildiği dünyamızda, en çok aile değerlerinin zarar gördüğünün altını çizdi. 
Günümüzde sevgi, şefkat ve rahmetin merkezi olması gereken ailenin, her geçen gün şiddet ve nefretin mekânı haline geldiğine dikkat çeken Kavuncu, “Ailelerde yaşanan olumsuzluklar, zamanla toplumun psikolojisini de olumsuz yönde etkilemekte ve aile-toplum sarmalında hayatı kuşatmaktadır. Diğer taraftan aile kurumunun zayıflamasına sebep olan nedenlerin en başında şiddete teşvik eden, gayri meşru çarpık, sapkın ilişkileri özendiren, sadakati önemsizleştiren yayınlar gelmektedir. Medeniyetimizden tevarüs ettiğimiz değerlerimizi yozlaştıran, her türlü söylem ve özellikle yazılı ve görsel medyada yapılan olumsuz yayın ve içerikler nesillerimizi ve geleceğimizi tehdit etmektedir. Zira yıkmak kolay, yapmak zordur. Tek derdi para kazanmak olan yapımlar için sadece izleyici tarafından ilgi görüyor diye bizi biz yapan değerlerimizi ayaklar altına alan yapımlara prim verilmesini tasvip etmek asla mümkün değildir. Esasen, değerlerimizi, ailemizi korumaya ve güçlendirmeye yönelik yayınlar yapılması, basın, yayın tüm medya organlarının en başta gelen sorumluluğudur. Dünyanın hiçbir yerinde kendi milletinin değerlerini, kurumlarını yıpratan, örseleyen bir medyanın varlığı düşünülemez ve kabul edilemez” diye konuştu. 
Hangi açıdan bakılırsa bakılsın hiçbir gerekçe ya da meşgalenin aile olmayı ertelemeye ve aileyi ihmal etmeye mazeret olamayacağının altını çizen Kavuncu, “ Hiçbir kariyer, meslek ya da hedef aile olmaktan, ana-baba olmaktan daha önemli kabul edilemez. Hiçbir sorumluluk baba ya da anne olma sorumluluğundan daha büyük olamaz. Gerçek 'beka meselemiz' olan aile ve nesil güvenliğimiz, en az can ve mal güvenliğimiz kadar değerlidir ve dokunulmazdır. İffet ve haysiyetimiz mukaddestir, helal dairesinde yaşama gayretimiz de mukaddestir. Aile hem kadının, hem de erkeğin iffetini, saygınlığını ve haklarını koruyan en değerli kurum, en güvenli limandır. Nesli korumak, aileyi korumakla mümkündür. Güçlü Aile, güçlü toplumu, güçlü toplum da güçlü Türkiye’yi oluşturur” şeklinde konuştu. 
“Aile tükenirse, umutlarımız tükenir, aile tükenirse geleceğimiz tükenir, yarınlarımız tükenir” diyen Kavuncu, şunları kaydetti; “Tarih boyunca aileyi hedef alan, kadını anne olmaktan, erkeği de baba olmaktan uzaklaştırıcı tavır, davranış ve düşünceler, fıtrata, yaratılışa aykırı bir sapkınlık kabul edilmiş bütün inançlar tarafından hem reddedilmiş, hem de lanetlenmiştir. Her türlü hastalıklı davranışlardan neslimizi korumak ise en başta TBMM’nin biz milletvekillerinin asli ve öncelikli görevimizdir. Aileyi korumanın ve güçlendirmenin, ailede huzuru yaşamanın yegane yolu Peygamber efendimizin gösterdiği değerleri ailede hâkim kılmaktan geçmektedir. Peygamber Efendimiz tüm aile fertlerine daima şefkat,merhamet ve adaletle davranmış, bütün ilişkilerinde insan onuruna saygıyı esas almıştır. “Sizin en hayırlınız, eşine, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım.” hadis-i şerifi bu hakikatin güçlü bir ifadesidir” 

Editör: TE Bilisim