Gazetenin 11 Haziran 2015 günlü manşeti ise “Çorum’un ihtiyacı: Gerçek bir demokratik platform” şeklindeydi. Bu yazıda da, seçim sonuçlarının “demokratik ölçüler içinde bir araya gelmeyi, asgari müştereklerde buluşmayı ve uzlaşmayı gerektirdiği” gerçeğinin altı çizilmişti.
Suruç katliamından sonra 23 Temmuz 2015 günlü sayımızda ise “Barışa mecburuz” başlığı altında, “Farklılıklarımızın zenginliğimiz olduğunu, sevgiye dayalı halk kültürü birikimimizin Hoca Ahmet Yesevi’lerin, Mevlâna’ların, Hacı Bektaş Veli’lerin engin hoşgörüsünden, insanlık mayasından geldiğini hepimiz yeniden hatırlamalıyız” demiştik.
Geçtiğimiz Cuma günü, tam da ÇORUM HABER’in arzu ettiği, çağrısını yaptığı tablo gerçekleşti. Çorum’daki farklı görüşlere sahip sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri, PTT önünde bir araya gelip, ağızlarını da bantlayarak, teröre ortak tepkilerini güçlü biçimde dile getirdiler. Bu demokratik olgunluğu ayakta alkışlıyor ve Çorum’un ihtiyacı saydığımız “gerçek demokratik platform”un ilk adımı olarak tarihe kaydediyoruz.
Demek ki, Çorum olarak bunu gerçekten başarabiliriz. Çorum’u hak ettiği “Barış Kenti” unvanına kavuşturabiliriz. Tüm Türkiye’ye örnek olabiliriz. Bu muhteşem tablo, burada kalmasın. Haydi Çorum, haydi Çorumlular!

Editör: TE Bilisim