Dr. Şimşek, "Eğer sık idrar yolu enfeksiyonu geçiriyorsanız, vücudunuzda sık sık yaralar ve mantar enfeksiyonu oluşuyorsa, yemek sonrası halsizlik, açken terleme, baş ağrısı, çarpıntı, hafıza, konsantrasyon kaybı yaşıyorsanız gizli diyabet olabilirsiniz." dedi.

14 KASIM DÜNYA DİYABET GÜNÜ

Çorum Özel Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Zühal Gülsüm Şimşek, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü münasebetiyle diyabet, halk arasında bilinen adıyla şeker hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Zühal Gülsüm Şimşek, hastalığının ağız kuruluğu, çok su içme, çok yemek yeme, sık idrara çıkma, kilo kaybı, zayıflık ve belirgin halsizlik şeklinde kendini gösterdiğini söyledi. Şimşek, gizli şeker belirtileri bulunan kişileri, glikoz yükleme testi yaptırmaları konusunda uyardı.

Açlık kan şekerinin 105 mg/dl'nin üzerinde çıkmasının gizli şeker belirtisi olduğunu kaydeden Dr. Zühal Gülsüm Şimşek, test sonucunda elde edilen verilere göre doktorun vereceği tedavi ve diyetle hastalığın önlenebileceğini ifade etti.

Açlık kan şekeri ölçümüyle anlaşılamayan, ancak yükleme testiyle belirlenen diyabeti, gizli (latent) diyabet olarak tanımlayan Şimşek, "Eğer sık idrar yolu enfeksiyonu geçiriyor ve tedaviye rağmen şikayetler düzelmiyorsa, vücudunuzda sık sık yaralar ve mantar enfeksiyonu oluşuyorsa, yaraların iyileşmesinde gecikme, yemek sonrası halsizlik, açken terleme, baş ağrısı, çarpıntı, hafıza, konsantrasyon kaybı yaşanıyor ve bu sırada aşırı tatlı yeme isteği duyuluyorsa gizli diyabet olabilirsiniz." dedi.

Gizli diyabetin yetmiş beş gramlık glikoz yükleme testiyle anlaşılabileceğini vurgulayan Dr. Zühal Gülsüm Şimşek, şunları söyledi:

"Açlık kan şekeri ölçümüyle değerler normal ya da düşük çıkabilir. Ancak gizli şeker belirtileri gösteren kişilerin mutlaka yükleme testi yaptırmaları gerekir. Gizli diyabet olup olmadığı bu şekilde belirlenir. Test neticesinde kan şekeri 200 miligramın üzerindeyse diyabet vardır. Eğer kan şekeri değerleri 140 miligramın üzerindeyse bozulmuş şeker kontrolü vardır ve bu kişiler ileride diyabet olabilirler."

Kilo fazlalığı olan kişiler ile 45 yaşın üzerindekilerin test yaptırmalarını öneren Çorum Özel Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Zühal Gülsüm Şimşek, yüksek tansiyon ve kolesterolü olan kişilerin de risk altında olabileceğine dikkat çekti.

Kompleks Karbonhidratların şekere parçalanma hızının daha yavaş olduğundan kan şekerini daha yavaş yükselttiğinin altını çizen Dr. Zühal Gülsüm Şimşek, karbonhidratları şu şekilde sıraladı:

"Basit Karbonhidratlar:
Çay şekeri, reçel, bal, marmelat, pekmez, hazır meyve suları, pasta, kek, şekerli bisküvi, çikolata, helva gibi yiyeceklerdir.

Kompleks karbonhidratlar: Sebze, meyve(mümkün olduğu kadar kabuklu yenmeli), tam tahıllı ekmek, kabuklu pirinç, bulgur pilavı, makarna, çorba, kuru baklagiller."

Karbonhidratların şekere dönüştüğünü belirten Şimşek, karbonhidrat kaynaklarının öğrenilerek dengelenmesi gerektiği üzerinde durdu.

Editör: TE Bilisim