Çorum Emek ve Dayanışma Platformu, Gezi’nin 8. Yıldönümü nedeniyle basın açıklaması düzenledi. Kadeş Barış Meydanı’nda düzenlenen basın açıklamasına Çorum Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri, siyasi parti yöneticileri ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin destek verdi. Açıklama sırasında ‘Birleşe birleşe kazanacağız, Mücadeleye devam bu daha başlangıç, Gezi’ye selam direnişe devam’ gibi sloganlar atılırken, “Karanlık gider, Gezi kalır” yazılı pankart açıldı.

HAYATINI KAYBEDENLER ANILDI

Topluluk, Gezi’de hayatını kaybeden 11 yaşındaki Berkin Elvan, 21 yaşındaki Hasan Ferit Gedik, 20 yaşındaki Mehmet Ayvalıtaş İstanbul’da, 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz Eskişehir’de, 26 yaşındaki Ethem Sarısülük Ankara’da, 22 yaşlarındaki Abdullah Cömert ve Ahmet Atakan Antakya’da, 18 yaşındaki Medeni Yıldırım’ın isimlerini okuyarak onları bir kez daha andı.

‘AMAÇ HÜKÜMETİ DEVİRMEK DEĞİLDİ’

Emek ve Demokrasi Platformu adına bir açıklama yapan Burak Bilem, Gezi protestolarının Türkiye’de benzeri görülmemiş bir demokratik katılım talebini ve demokrasi için gereken özgürlüklere sahip çıkma iradesini açığa çıkardığını söyledi. Gezi mitinglerindeki amacın hükümeti devirmek veya belli bir ideoloji doğrultusunda devrim yapmak veya güdülen ideolojiyi hakim kılmak olmadığını dile getiren Bilem, “Siyasal ihtiyaçlar üzerinden Geziyi uluslararası operasyonlara, finans lobilerine, iktidarın kendi kirli ortaklıklarına, darbecilere ve teröre bağlamak, onu bir komploya indirgemek mümkün olmamış, olamayacaktır.” dedi.

‘DOĞAYI KORUMAK İÇİN SOKAKLARI DOLDURDUK’

Gezi’de kendilerini çok farklı kimlikler veya ideolojiler ile tanımlayan halk kesimleri yaşam hakları arayışında bir araya geldiğine dikkat çeken Bilem, “Adaletsizliğe, baskıya, eşitsizliğe ve despotluğa karşı; kazanılmış haklarına sahip çıkmak, onurunu, doğayı, kentini korumak için sokakları doldurmuştur. Bu mücadele iktidarın her türlü ayrımcı ve bölücü çabasına rağmen her kültür, ulus, cinsiyet, din ve mezhepten ezilenlerin birlik olmayı başarmasının bir ürünü olmuştur. Gezi protestolarında görülen dayanışma yalnız yatay bir biçimde farklı halk kesimleri arasında değil dikey bir biçimde nesiller arasında da gerçekleşmiştir. Babaanneler, dedeler torunları için, Anneler ve babalar kendi çocukları ile dayanışma içinde, onlarla birlikte hak aramak ve özgürlüklerin kısıtlanmasını kınamak için protestolara katılmışlardır.” ifadesini kullandı.

‘AÇILAN DAVALAR BİR AN ÖNCE DÜŞÜRÜLMELİ’

Gezi’nin Türkiye’de demokrasi açıklarını gözler önüne serdiğini belirten Bilem şöyle devam etti: “Toplumdaki demokratik değerlere sahip çıkma güdüsünün de gücünü, yaratıcılığını ve esnekliğini göstermekte önemli özgün bir adım olmuştur. 2013'ün sonuna kadar İstanbul’da onlarca ayrı iddianame ile yüzlerce kişi hakkında dava açıldı. Bezmi Alem Valide Sultan Camii’ne "ayakkabılarıyla girdikleri ve camide bira içtikleri" iddiasıyla yaklaşık 200 kişi yargılandı.

Açılan davalar bununla sınırlı kalmadı. Türkiye’nin dört bir yanında eylemcilere açılan ve yıllardır süren davalarda verilen beraat kararları bozularak mahkeme heyetleri değiştirilerek asılsız iddialar ile Gezi Direnişi siyasallaştırıldı. Açılan ve zorlama kararlarla yargılanan aslında demokratik haklar ve demokratik güçlerdir. Bilinmelidir ki Gezi halktır ve halkın yargılanması kabul edilemez. Bu nedenle açılan davaların biran önce düşürülmesi gerekmektedir.”

‘DERELERİMİZ, ORMANLARIMIZ KAR ODAKLI POLİTİKALARA ALET EDİLİYOR’

Bilem, “’Ben çevrecinin daniskasıyım. Asıl çevreci benim.’ diyenlerin çevre ile tek ilişkisi rant üzerinden kuruluyor. İktidar için çevre para ettiği sürece değer kazanıyor. AKP su kaynaklarının sınırsızca sömürülmesine izin veriyor. Orman alanlarının talanının önünü açıyor. Derelerimiz, ormanlarımız, sit alanlarımız, madenlerimiz çevresel etkileri düşünülmeyen, sadece kar odaklı politikalara alet ediliyor. Dün Gezi Park üzerinden halka açılan savaş bugün kıyıların, ormanların, meraların, yaylaların yandaş şirketler üzerinden ranta açılmasıyla sürdürülüyor. Gezi Direnişinde izlenen kural tanımaz tutum İstanbul Kanal projesi ile sürdürülüyor ve ders çıkarılması gereken Gezi Direnişi halkı ve taleplerini bastırmak, kurulan sömürü, yolsuzluk ve mafya düzenini devam ettirmek için halkı tehdit unsuru olarak kullanılmaya devam ediyor.” dedi.

‘GEZİ, GREVLERDE BOYKOTLARDA DEVAM EDİYOR’

“Gezi direnişi özgürlük ve eşitlik mücadelesinde, kadın ve gençlik eylemlerinde, Boğaziçi Üniversitesinde, Rize İkizdere’de, grevlerde-boykotlarda yaşamaya devam ediyor.” diyen Bilem, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Gezi Direnişi halkın ihtiyaç duyduğunda ulaşabileceği kadar yakınındaki tarihsel birikim içinde yer alan yol gösterici meşalesidir, olmaya da devam edecektir. Bizler Çorum Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri olarak 8. Yılında Gezi Direnişi ile verilen mücadeleyi selamlıyor ve bu daha başlangıç, mücadeleye devam kararlılığımızı sürdürdüğümüzü buradan bir kez daha ifade ediyoruz.”

Editör: TE Bilisim