Ülke genelinde olduğu gibi Çorum genelinde de köy okullarında; başta öğrenci sayısının azlığı olmak üzere bina-derslik yetersizliği, öğretmen ihtiyacı gibi nedenlerden dolayı birden fazla sınıfın birleştirilmesiyle bir öğretmen tarafından birleştirilmiş sınıflı eğitim-öğretim yapıldığını anlatan Şener, birleştirilmiş sınıf uygulamasının beraberinde birtakım sorunlar getirdiğini anlattı.

Çorum genelinde 373 ilköğretim kurumu bulunduğunu ve bunların 80’inde birleştirilmiş sınıflı eğitim uygulandığını belirten Şener, birleştirilmiş sınıflı köy ilkokullarında görev yapan yaklaşık 200 öğretmen ve 15 İlköğretim müfettişi ile yüz yüze yapılan görüşmeler ve uygulanan bir anket sonucu değerlendirmelerinin yapıldığı bir araştırmadan alınan verilere göre;

Birleştirilmiş sınıflı ilkokullarda uygulanmakta olan ilkokul programının günün şartlarına cevap vermediği ve öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarını karşılayamadığı, birleştirilmiş sınıflı ilkokullarda görevli öğretmenlerin bu sınıfların öğretimi ve yönetimi ile ilgili yeterli bilgi ve beceriye sahip olmadıkları, öğretmenlere bitirdikleri öğretim kurumlarında birleştirilmiş sınıflı ilkokullar hakkında yeterli bilgi ve beceri verilmediğinin anlaşıldığını söyledi.

Eğitim Sisteminde ilköğretimin özel bir yeri ve önemi bulunduğunu söyleyen Şener, “Bu önem ilköğretim kademesinde kazandırılan bilgi ve becerilerin diğer öğrenim kademelerine bir temel teşkil etmesinden kaynaklanmaktadır. Eğitim sistemimiz içinde ilköğretim, ülkemizde okullaşma oranlarının en yüksek olduğu öğretim kademesidir. Bu kademeden mezun olan öğrencilerin büyük bir kısmının üst öğrenime devam etmemesi ilköğretim kurumlarımızın önemini daha da arttırmaktadır. Özellikle nüfusun az ve dağınık olduğu yerleşim yerlerinde her köye beş sınıflı bir okul yapmak ve her sınıfa bir öğretmen vermek çok güçtür. Bu şartlarda birden fazla sınıfın birleştirilerek bir ya da birkaç öğretmen tarafından yönetilmesi zorunluluğunu doğurmuştur. Okullardaki öğrenci sayısının azlığı yani bir sınıfı oluşturacak sayıda öğrenci bulunmayışı, öğretmen ihtiyacı, derslik sayısının yetersizliği birden fazla sınıfın birleştirilerek bir grup teşkil etmek suretiyle bir öğretmen tarafından yetiştirilmesi birleştirilmiş sınıf öğretimini ortaya çıkarmaktadır” dedi.

Türkiye genelinde ilköğretimdeki başarı ortalamasına göre, birleştirilmiş sınıflı köy ilkokullarında bu oranın çok düşük olduğunu anlatan Süleyman Şener, “Birleştirilmiş sınıflı ilkokulların birçoğunun tek öğretmenli olduğu düşünüldüğünde yürütülmekte olan eğitim ve öğretimin nitelik ve nicelik bakımından yeterli olmadığı söylenebilir.

Birleştirilmiş sınıflı okulların ve bu okullarda çalışan öğretmenlerin en önemli sorunu bir dershanede öğretmen karşısında dört sınıfın bulunması ve öğretmenin bir günün altı saatlik süresi içinde 30 ders konusu işleme zorunluluğudur. Bu durum köy okullarındaki başarısızlığın başlıca nedeni olmaktadır.

Bu okullardaki bir başka önemli sorunda köyde çalışmaya hazır ve istekli öğretmen yetiştirme güçlüğünden kaynaklanmaktadır. Genç öğretmenlere hizmet öncesi eğitimlerinde köye ait bilgi ve tecrübelerin kazandırılması gerekmektedir. Bir an önce köyden kurtulma yollarının aranması da eğitimi olumsuz yönde etkilemektedir. Öğretmen yetiştiren kurumlarda, ilkokul öğretmenlerinin eğitimi normal sınıf ortamına göre olmaktadır. Oysa yeni mezun öğretmenlerin büyük çoğunluğunun birleştirilmiş sınıflarda görev aldığı bilinen bir gerçektir. Birleştirilmiş sınıflı okullardaki ders araç ve gereçlerinin eksikliği, kullanım yetersizlikleri ve temin edilme imkânlarının kısıtlı olması olumsuzluklara yol açmaktadır. Özellikle bu okulların mali açıdan kaynaklarının çok kısıtlı olması ayrı bir sorundur. Bu okullara 222 sayılı kanunla köy bütçesinden en az %10 oranında bir ödeneğin ayrılmasını öngörmektedir. Fakat okullar çoğu kez bu ödeneği alamamakta ya da köy yönetimi ile okul müdürü arasında ilişki boşluğu ortaya çıkmaktadır.

Köylerdeki birleştirilmiş sınıflı ilkokullarda genellikle kıdemi az öğretmenler görev almaktadır. Kıdemlerinin az olması Milli Eğitim Bakanlığı’nın atama ve yer değiştirme yönetmeliğinden ileri geldiği söylenebilir. Çünkü yeni göreve atanacak öğretmenler, genelde il ve ilçe merkezi dışındaki bir okulda göreve başlamaktadır. Böylelikle ilk olarak başlanılan okulda birleştirilmiş sınıflı ilkokullar olmaktadır. Öğretmenler kıdem kazandıkça merkezlerdeki okullara geçmektedir. Bu uygulamanın tam tersinin olduğu takdirde yani öğretmen adaylarının merkezdeki normal sınıflı okullarda yetiştikten sonra köy okullarına atanması birleştirilmiş sınıf uygulamasına daha fazla yarar getireceği söylenebilir.

Birleştirilmiş sınıflarda kaçınılmaz bir zorunluluk olan öğretmenli ve öğretmensiz ders saatleridir. Öğrencilere bireysel çalışma ve kendi kendine öğrenme yöntemlerinin uygulanabileceği yeni öğretim yaklaşımlarına birleştirilmiş sınıflarda yeterli önem verilmeli, uygulanabilmelidir.

Birleştirilmiş sınıflı ilkokullarda görev yapan öğretmenlerin okulunda daha uzun süreli görev yapmalarını özendirecek önlemler alınmalıdır.

Köy okullarımızda öğrenciler sosyal-kültürel ve sportif faaliyetlerden uzak kalmaktadırlar.

Yönetmeliğe göre 1,2,3, ve 4 üncü sınıflarda toplam öğrenci sayısı 10’un altına düşmedikçe köy okulları kapatılamamaktadır. Köy yönetimi ve halkı hem köylerinde okullarının kapatılmamasını istemekte hem de kaliteli eğitim talebinde bulunmaktadır.

Sonuç olarak birleştirilmiş sınıflı, öğrencisi az olan yerleşim yerlerindeki okulların kapatılarak yerleşim yerlerine yakın merkezi bir okulda taşımalı eğitim sistemine alınmaları ve öğrencilerin müstakil sınıflarda eğitim görmelerinin sağlanmasının bu sorunları çözeceği düşünülmektedir” dedi.

(Erkan BAYATLI)

Editör: TE Bilisim