Salgın döneminde şifa dağıtmak için tüm gücüyle hizmet üreten ellerin, kendi canlarını korumak için kapıyı tutarak gövdelerini siper etmeleri şiddetin ulaştığı boyut ve sağlık çalışanlarındaki etkisini göstermektedir” dedi.

İnsanlıktan nasibini almamış saldırganların en ağır cezayla çarptırılmalarını isteyen ve ihmali olanlardan da hesap sorulmasını talep eden Gök, açıklamasında şunları dile getirdi:

“Yaşanan şiddet olayı hastanelerde güvenlik önlemlerinin en üst seviyeye çıkarılmasını ve bu işin bizzat kolluk görevlileri tarafından yapılmasını mecbur kılmaktadır. Hastane polisi var ama ihtiyaç olan adeta hastane timidir.

Geçtiğimiz aylarda TBMM’de sağlıkta şiddete yönelik bir düzenleme hayata geçmiştir ama görülüyor ki, bu düzenleme uygulamada hayata geçmemiş, düzenlemenin yaptırımları hissettirilememiştir.

Bu nedenle sağlık kurum ve kuruluşlarının sıfır toleranslı alan ilan edilmesi önerimiz süratle hayata geçirilmelidir. Buradaki herhangi bir suçun ertelemesi, paraya çevrilmesi imkânsız hale getirilerek hapis cezası ile cezalandırılması gereklidir.

Salgın sürecinde bile böylesine korkunç olayların yaşanması yaptırımların ne kadar ağır olması, tedbirlerin en üst seviyede alınması gerektiğini göstermektedir.

Kınamakla, unutmakla ve münferit bir olay gibi görmekle bu şiddetin ne sonu gelir ne de çalışan kendini güvende hisseder.

Hastaları hayata tutunmaya çalışırken kendi hayatını kaybetme endişesi yaşamalarına sağlık çalışanlarının artık tahammül edecek sabrı kalmamıştır. Virüsle mücadele mümkündür ama bu şekilde sağlıkta şiddete karşı mücadele etmek imkânsızdır.

Bu nedenle bir kez daha vurguluyoruz; sağlıkta şiddete ağır yaptırım, kesin çözüm için en kısa sürede somut adım atılmalıdır.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim