MEME KANSERİ NEDİR?

Meme kanseri, süt bezleri veya sütü meme başına taşıyan kanalları döşeyen hücrelerden gelişiyor. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık oluşturan gen mutasyonu meme kanseri riskini artırıyor. Bununla beraber meme kanserlerinin yaklaşık %15-20’si ailesel ya da genetik kaynaklıdır.

Meme kanseri, memenin süt bezlerinde ve üretilen sütü meme başına taşıyan kanalları döşeyen hücreler arasında, çeşitli etkenler sonucu kontrolsüz şekilde çoğalan ve başka organlara yayılma potansiyeli taşıyan hücrelerden meydana gelen tümöral oluşumdur.

Meme kanserine hangi etkenlerin neden olduğu kesin olarak bilinmiyor. Ancak günümüze kadar yapılan çalışmalarda, yüksek olasılık gösteren bazı faktörler belirlenmiş bulunuyor. Bazı kadınlarda genetik yatkınlık oluşturan gen mutasyonları (genlerde kansere eğilim yaratan bozukluklar) meme kanseri riskini artırırken, diğerleri kadın olmak dışında bir risk faktörü taşımıyor. Bunun dışında, hormonal faktörlü, obesite,sigara kulanımı, doğurganlık, emzirme, beslenme alışkanlıkları, alkol,radyasyon, stres meme kanseri gelişimine yol açabilen risk faktörleridir.

MEME KANSERİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Meme içinde kanserleşen bir hücrenin, bir tümör oluşturması ve bir uzmanın muayene sırasında anlamasına ya da radyolojik incelemede belli olmasına tümörün tipine göre değişen zamana ihtiyaç vardır.geçmesi gerekiyor. Kadınlar genellikle en az 1 cm. büyüklüğüne ulaşmış bir kitleyi, elle kontrol yöntemi sayesinde fark edebilirler.

Günümüzde meme kanseri belirtilerinin üçte biri kişinin kendisi tarafından bulunuyor. Kanserli kitleler nispeten sert, düzensiz kenarlı, yüzeyi pürtüklü ve meme dokusu içinde hareketsizdir. Kanser uzak organlara metastaz (yayılım) yapmışsa bu yayılımlar, nadiren meme kanserinin ilk bulgusunu oluşturur. Meme kanserinin sıkça yayılma gösterdiği bölgeler ise kemikler, akciğer ve karaciğer ve beyindir.

Ancak bazı hastalarda meme kanseri belirtilerinin hiçbirisi olmuyor ve kanser yalnızca, mamografi incelemesiyle erkenden tespit edilebilir. Aşağıdaki belirtilerden en az biri varsa, vakit geçirmeden uzmana başvurulması gerekiyor.

Memede veya koltukaltında ele gelen kitle (sertlik, şişlik)

Memebaşından akıntı (tek kanaldan kanlı veya şeffaf renkli)

Memebaşında içe doğru çekilme, çökme veya şekil bozukluğu

Memebaşı derisinde değişiklikler (soyulma, kabuklanma)

Meme cildinde yara veya kızarıklık

Meme cildinde ödem, şişlik ve içe doğru çekintiler olması (portakal kabuğu görünümü)

Memede büyüme, şekil bozukluğu veya asimetri ya da renginde değişiklik (kızarıklık vs.)

MEME KANSERİ NASIL ANLAŞILIR?

Meme kanseri bazı hastalarda herhangi bir belirti vermezken, bazı hastalarda ise genellikle kendini belli eden sert kitlelerin ele gelmesi ile fark edilir. Meme kanseri çoğunlukla kadınların kendi kendini muayene etmesi ya da mamografi ve ultrasonografi taramalarında ortaya çıkar. Meme kanserinde en çok şikayet edilen ve fark edilen memede kitle oluşumudur.

Peki, meme kanseri nasıl anlaşılır? Meme kanseri, meme başında kanlı akıntı, içeri çekilme ya da meme cildinde çöküntü, çekilme ve portakal görünümü alması meme kanserinin başlıca habercilerindendir. Ayrıca aniden gelişebilen kızarıklıklar, şişlikler ve asimetrik şekilde büyümeler görülmesi de mümkündür. Yine, en önemli belirtilerinden biri olan meme başının kabuklanması ve egzama tarzı bir görünüme sahip olmasıdır.

Meme kanseri, genellikle herhangi bir ağrıya yol açmaz. Kadınlar yukarıdaki durumları kendi kendine muayene sonucunda fark edebilirler. 40 yaş ve üstü tüm kadınların her yıl mamografi çektirmesi zorunludur.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de her geçen gün yaygınlaşan meme kanserine, her sekiz kadından biri yakalanıyor. Fakat teknoloji ile birlikte gelişen tıpdünyasında, son yıllarda hastalıkla mücadelede yeni tedavi yöntemleri de geliştiriliyor. Meme kanseri olan bir kadın erken tanı ve doğru tedavi yöntemleriyle hastalığı tamamen yenebiliyor. Bu yüzden kadınların adet dönemlerinden bir hafta sonra kendilerini muayene etmeleri önemlidir.

RİSK FAKTÖRLERİ

Kadın cinsiyet, ileri yaş,

Menarş yaşı,

Menopoz yaşı,

Obez veya aşırı kilolu olmak,

Alkol ,sigara kullanmak,

Yetersiz fiziksel aktivite,

İlk doğum yaşı 30’dan sonra olanlar veya hiç doğum yapmamış olanlar,

Yüksek dozda estrojen kullananlar,

Genetik değişiklikleri olanlar,

Meme kanseri öyküsünün bulunması,

Göğüse radyoterapi almış olmak,

Bazı iyi huylu meme hastalıkları,

Ailede meme kanseri öyküsü olmasıdır.

MEME KANSERİ TÜRLERİ

Duktal Karsinoma

Lobular Karsinoma

Medüller Kasinoma

İnflamatuvar Meme Kanseri

Paget’s Hastalığı

Meme kanserinin %99’u kadınlarda, %1’i erkeklerde görülür.

Kadınların yaklaşık %12’si meme kanserine yakalanır (1/8) (Yaşam boyu risk)

Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türüdür .

MEME KANSERİ TEDAVİSİ

Meme kanseri tedavisinin başarı şansı, kanser tanısının ne kadar erken evrede konduğu ile ilişkilidir. Meme kanseri tedavisinin en önemli bölümünü cerrahi tedavi oluşturuyor. Cerrahi dışındaki tedavi yöntemleri (kemoterapi, hormonoterapi, radyoterapi) tümörün tekrarlamasını veya başka organlara yayılmasını önlemeye yönelik uygulanır.

HASTALIĞIN DURUMUNA GÖRE FARKLI TEDAVİLER

Erken evrede tespit edilen meme kanserinin tedavisinde ilk tercih olarak cerrahi yöntemler kullanılıyor. Genellikle cerrahi uygulamaların ardından sistematik tedavi yöntemleri kemoterapi ve/veya hormonterapi uygulanıyor. Kanser tedavisinde sıklıkla tercih edilen radyoterapi, kanser hücrelerini öldürmek ve tümörleri ortadan kaldırmak amacıyla uygulanıyor.

Erken evrede yakalanan meme kanserlerinde Cerrahi yöntemde ya meme tümörü, etrafında temiz doku olacak şekilde meme dokusundan çıkarılıyor ya da tüm meme alınabilir. Ayrıca koltukaltına tümörün yayılıp yayılmadığını anlamak için bazı lenf bezleri çıkarılabilir. Yayılım varsa koltukaltı lenf bekçi bezlerinin çoğunluğu alınabilir.

Yapılan cerrahi girişimlerle öncelikle hastalığın evresi belirleniyor ve hangi ek tedavilerin gerekli olduğu (radyoterapi, ışın, hormonoterapi, kemoterapi) saptanıyor.

Günümüzde cerrahi tedavideki gelişmeler ve yapılan ek tedavilerdeki ilerlemeler sayesinde birçok hastada başarılı sonuçlar alınabiliyor. Alınan memenin yerine hastanın kendi dokusallığında silikon implantlar yardımıyla yeni meme yapılabilir.

T. C. Sağlık Bakanlığı Çorum Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Editör: TE Bilisim