Hızlı kent hayatı,  yaşam kargaşası dostluk duygularımızı törpüledi. Kimse kimseye zaman ayırıp, gönlünü almayı, onu dinlemeyi, yardımcı olmayı düşünmüyor.

Sokrates'e öğrencileri sormuş: Dostluk nedir? Sokrates, "Çocukluğumdan beri arzuladığım bir şey vardır. Kimi insan atları olsun ister, kimi insan köpekleri... Kimisi altını, kimisi de şanı şerefi; bense bir dostum olsun isterim” demiş.

İnsan biriktiren bir varlıktır. Zenginse mal biriktiriyor, tablo biriktiriyor, repoda para biriktiriyor, döviz biriktiriyor. Gençse plak, kaset, cd  biriktiriyor. Cahilse kin biriktiriyor, âlimse kitap biriktiriyor. Kimse dost biriktirmeyi düşünmüyor.

Benim cep telefonumda 1180 dostumun telefonu kayıtlı. Her ay en az 200 dostumla kısa, kısa görüşerek hal, hatır sorarım.

Dokuz gündür Mersin Erdemli, Limonlu Demirtaş-2 sitesinde tatil yapıyorum. 1982-1993 yılları arasında Mersin’de 11 sene kaldım. Mersin ve Adana’da yaşayan dostlarımı tek tek arayarak hal, hatır sordum. Karşılıklı mutlu olduk.

Tarsus Medikal Park hastanesinde yatan bir akrabamı ziyaret için koca Urfa’lı diye takıldığım Mobil’ci arkadaşımı Mahmut Yılmaz’ı aradım. “Emrin olur enişte” diyerek, beni arabasıyla Mersin’den alarak Tarsus’a götürdü. Akrabamı ziyaret ederek gönlünü aldım, acil şifalar diledim. Çok mutlu oldu. Tarsus ve Mersin’i gezdik.

Daha sonra Eskiden Mobil’in taşıma müteahhitliğini yapan Silifke’li Mustafa Güngör Uğur’un Mersin stadı girişi karşısında Bircan Transfer ve Rent a car (Turistik araç kiralama ve transfer hizmetleri) firmasında Mustafa’yla buluştuk. Maşa’Allah Mustafa ticari zekâsını kullanarak 65 araçlık bir kiralama filosu oluşturmuş.

Daha sonra Adana’dan gelen eski Mobil bayii Yücel Sevin (Alsevin Petrol Ürünleri) beni arabasıyla Bekiralan yaylasındaki köşküne götürdü. Geceyi orman içindeki muhteşem köşkte geçirdik. Kuş sesleri arasında altı dönümlük bahçede dalından kopardığımız meyveleri yiyerek tabiatla hemhal olduk. Özellikle, karadut diye kopardığım aşılı böğürtlenler beni çok şaşırttı. Gece Sultan adlı muhabbet kuşunun  konuşmaları beni çok güldürdü. Kafesin kapağını açan Yücel beyi resmen öperek koca salonun içinde neşeyle dolaştı. Daha sonra Yücel beyin omzuna konarak teravih namazını beraber kıldılar. Yücel beyin eşi Leyla hanım “Mehmet bey, ben bu güzel kuşla on senedir konuşarak onu bu hale getirdim” dedi. 

Zenginlik güzel şey ama, önemli olan, hayattaki güzellikleri fark ederek ruh zenginliğine ulaşmak ve zenginliğin nimetlerinden yararlanarak yaşamayı bilmektir.

Şiraz’lı Şeyh Sâdi diyor ki;

Ay yüzlüler aydınlık yansıtırlar…

Nereye baksalar aydınlatırlar,

Aynalar her elde güzel göstermez,

Mutsuz yüzler aynayı karartırlar…

Ben de Şirazlı Şeyh Sâdi’nin şiirlerini ve felsefi öğütlerini çok severim. Şeyh Sâdi’yi anmak için yaptığım bir şiir ve müzik gecesinde Sâdi’ye şöyle seslenmiştim.

Ayağa kalkın İran’lı bir dâhi geliyor,

Hikmetten ve Felsefeden öğütler veriyor,

Ellerinde Bostan, Gülistan Acem Sultanı,

Çağlara sığmayan Şiraz’lı Sâdi geliyor…(Mehmet Özata  24/7/2013/Mehmet Özata