İktidardan ümit besleyenlerin halen Erdoğan’ın bir B planı olduğuna inanmak istediğini kaydeden Cıdık, iktidarın bir B planının bulunmadığını söyledi. Cıdık, “İktidar, ekonomide nereye gideceğini bilmiyor. Pusulasını şaşırmış gemi gibi hangi rıhtıma yanaşacağını da bilmiyor” ifadelerini kullandı.
“Dövizle baş edemeyen iktidar, Türkiye’yi güya Çin modeli ile kalkındıracakmış” diyerek açıklamasını sürdüren Cıdık, şunları dile getirdi:
“Bildiğiniz üzere Çin bugün uyguladığı insanlık dışı yöntemlerle milyonlarca Doğu Türkistanlı kardeşimizi kendi siyasi ve ekonomik çıkarlarına tehdit oluşturduğu gerekçesi ile toplama kamplarına aldı, yarın Türkiye sadece Çin’in ekonomi modelini değil siyasi modelini de alıp muhaliflerini toplama kamplarına hapseden bir siyasi anlayışla karşı karşıya kalır mı bunu merak ediyorum?
Sanki bunun ayak seslerini duyar gibi; ağzını açan insana ya soruşturma açıyorlar ya da tutukluyorlar.
Türkiye’de ekonomik eşitsizlik, hayat pahalılığı derinleşerek devam ediyor. Bakınız bugün bu ülkenin insanına reva görülen muameleye mesela bir ülkenin medeniyet olarak kalkınmışlığının ölçülerinden bir tanesi de kağıt tüketimi olduğu söylenir. Şu anda insanımızın kullandığı, kağıt peçete, mendil, okul ders kitapları, tuvalet kağıdı gibi kağıttan mamul ürünlere bir yılda %300 zam yapıldı.
%300 zam dile kolay bunun altından kalkmam mümkün değil çünkü siyasi iktidara, gübre dedik gübre fabrikaları kapandı aşı dedik aşı fabrikaları kapandı kağıt dedik kağıt fabrikalarını babalar gibi sattılar.
İthal çok kolaydı, getirip yerli üretimi öldürüyorlardı geçici bolluk sağlıyorlardı şimdi o bolluk bitti. İktidara sesleniyorum bu gittiğiniz yol yol değil. 20 sene sonra üretim, ihracat, istihdam diye karşımıza çıkıyorsunuz.
 Akaryakıt zamlarına girmiyorum bile çünkü takip edemez hale geldik eskiden ayda bir olan zamlar gün aşırı olur hale geldi, ben hep 50 liralık alıyorum diyen bir vatandaş bu gidişle 50 liraya bir litre benzin alamayacak.
Peki bu içinde bulunduğumuz sıkıntının temeli ne? En başta Türkiye’de ki gelir eşitsizliği. Bakınız son araştırmalara göre; Türkiye’de en zengin %10 gelirin %54’nü elinde tutuyor.
Bu eşitsizlik Türkiye’nin temel problemidir bir yanda, en temel ihtiyaçlarını alamaz hale gelen bir millet diğer yanda ise küçük mutlu bir azınlık.
Aradaki makas açıldıkça açıldı bugün asgari ücretlinin cebine 5200 lira girmesi gerekiyor ki geçen yıl Ocak ayında aldığı zamlı maaş ile durum eşitlensin. 
Milletimizin iktidara güveni kayboldu, umudunu da yitirirsek durum vahim. Değerli halkımıza sesleniyorum. Milli Görüş iktidarı en kötü zamanda ortamların toz duman olduğu zamanlarda iş başına geldi. Geçmişte havuz sistemi kuruldu, geçmişte İslam ülkeleri işbirliği kuruldu, geçmişte asgari ücretliye, işçiye, memura süper bir şekilde gelir temin edildi.
Ülke kaynakları faaliyete geçirildi, israf önlendi, yolsuzluk ve lüks önlendi. Bunların önlenmesi neticesi halkın cebine bir şeyler girdiğini yakın bir zamanda hep birlikte görmüş olduk.
İnşallah bütün bu olumsuzluklara rağmen halkımız yetkiyi Saadet Partisine verir, hem bölgenin hem de ülkemizin umudu haline tekrar geleceğiz.” (Haber Merkezi) 
 

Editör: TE Bilisim