Katılımın bir hayli fazla olduğu basın açıklaması, renkli görüntülere de sahne oldu. “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Yaşasın kadın dayanışması” gibi sloganların atıldığı basın açıklamasında konuşan Eğitim-Sen Kadın Sekreteri Nurcan Hasırcı Doğan, “Bize baskı, sömürü ve şiddet dışında bir şey vaat etmeyen ataerkil kapitalist sisteme karşı tarihimizden aldığımız gücümüzle bu 8 Mart'ta yine alanlardayız. Çünkü adil, eşit ve özgür bir yaşamın biz kadınların mücadelesi ile kurulabileceğinin farkındayız” dedi.

Türkiye’de dünyada küresel sermayenin ortaklığında, cinsiyetçi iktidarlar eliyle yürütülen politikaların kadın emeği üzerinde kurulan sömürüyü her geçen gün daha da artırdığını kaydeden Doğan, “Haklarımız ve kazanımlarımız tehdit altında. Yaşamlarımızı ve bedenimizi sürekli denetim altında tutarak eril zihniyetlerinde tahayyül ettikleri geleceği yeniden üretmemizi istiyorlar” ifadelerini kullandı.

“Kamusal alanları, kentlerimizi ve yaşam alanlarımızı daraltarak bizi eve hapsetmeye çalışanlara, bizi babayla, kocayla, aileyle tanımlayanlara, işsiz bırakarak itaate zorlayanlara karşı örgütlü kimliğimize ve sendikalaşma hakkımıza sahip çıkıyoruz” diyen Doğan, fabrika önünde yüzlerce gündür direnen Flormar işçisi kadınlar başta olmak üzere Cargill'de, Real'de, Tariş'te ve daha bir çok yerde direnen işçi kadınların mücadelesiyle buluştuklarını dile getirdi.

8 Mart’ın kadınlar için ücretli izin günü sayılmasını, eşit işe eşit ücretin sağlanmasını, iş yerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen düzenlemelerin yapılmasını, esnek-güvencesiz-kayıt dışı ve taşeron çalışmaya ve kiralık işçilik uygulamasına son verilmesini, güvenceli iş-güvenli yaşam koşullarının sağlanmasını isteyen Doğan, “Yaşamın yarısıyken yok sayılmayı reddediyoruz. Dünyanın dört bir yanında alanlardan, meydanlardan, sokaklardan, evden, okuldan, işten, her yerden sesleniyoruz; eşit ve özgür bir yaşamı kuruncaya dek mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Vardık, varız, varolacağız!

Biz haklıyız, biz kazanacağız!” dedi.

(Taner ŞİMŞEK)

Editör: TE Bilisim