Program, genç çalışanların enerjisini ve teknolojiye ilgisini doğru ve etkin şekilde yönlendirerek hem öğrenim kurumları hem öğrenciler hem de sektör için bir “kazan-kazan” ekosistemi yaratıyor. Böylece işe bağlılığı yüksek, fark katan, gelişme potansiyeli olan araştırmacı gençler sektöre kazandırılırken, işe alımda öncelik STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) alanındaki genç kızlara tanınıyor.

Yazılım ve teknoloji gibi sektörlerde kadınların iş gücüne katılımı diğer sektörlere nazaran çok daha az. Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2020 raporuna göre, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip alabilmesi için en az 100 yıl, erkeklerle eşit ücrete sahip olabilmesi içinse 257 yıl geçmesi gerekiyor. Yine aynı yılın istatistiklerine göre yazılım geliştiricilerin yüzde 91,5’i erkek, yüzde 8’i ise kadın.

Enqura Genel Müdür Yardımcısı Olcay Çat; “Küresel olarak toplam kadın istihdamının yüzde 4.5’i salgın nedeniyle risk altında. Erkek çalışanlarda ise bu oran yüzde 3.8. İşyerine bağlı olmadan üretebilme özelliği, uzaktan, mobil çalışmaya uygun yapısıyla yazılım sektörü kadın çalışanlara büyük avantajlar sağlıyor. Ben de bir mühendisim, erkek egemen ağırlıklı bir sektördeyiz, karşılaşılan engellere rağmen, cam tavanların aşılabildiğini biliyorum” dedi.

Olcay Çat, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarına yönelik ‘erkek işi’ algısının değiştirilmesi, sektörümüze katılacak kadın sayısının artmasına doğrudan katkı sağlayacaktır. Dijital dönüşüm, yapay zeka gibi teknolojilerle iş ve özel hayatın değiştiği günümüzde, teknoloji kadınlara büyük fırsatlar sunuyor. Empati kurma, sorgulama ve duygusal zekalarının gelişmiş olması kadınların teknoloji dünyasında daha etkin olmalarını sağlayan etkenlerin başında geliyor. Esnek çalışma ve uzaktan çalışma gibi fırsatlarla birlikte teknoloji sektöründe kadın istihdamının artacağına inancım tam.”

Editör: TE Bilisim