Gerçi siyasi açıdan, özellikle kırsal ve kapalı kesimlerde, ataerkil topluluklarda “oy”un rengini, genel aile eğiliminin, babanın, kocanın belirlediği düşünülür ya, özgürce bireysel görüşünü, iradesini ortaya koyabilen kadınlarımızın sayısının yıldan yıla, seçimden seçime arttığı da bir gerçek.
Hatta, aile tercihini değiştirebilecek ölçüde etkin ve söz sahibi olan kadın örnekleri de hızla çoğalıyor.
En azından, kendi seçimini yapmış bir kadının, kapalı oy verme kabinine girdiğinde, vicdanının sesine uyarak oy kullanabileceği varsayılıyor.
Dolayısıyla, seçimlerde “yeni seçmen” gençlerin yanısıra, kadınların ikna edilmesi, kazanılması tüm siyasi partiler için büyük önem taşıyor.
Partiler de, kadınlarla “kadınca” konuşabilecek kadın adaylarıyla ya da kadın yöneticileriyle, kadının ruhuna, aklına, gönlüne girme çabası gösteriyorlar.
Ak Parti’de, Milletvekili ve 3. sıra adayı Lütfiye İlksen Ceritoğlu Kurt, CHP’de İl Genel Meclisi Üyesi, eski İl Başkanı Yıldız Bek, MHP’de ise 2. sıra milletvekili adayı Aybüke Topçubaşı, kadınlara yönelik propaganda faaliyetlerinde partilerinin en öndeki “kozları” olarak görülüyorlar.
Her üç kadın da, diğer partilerin kadın adayları ve yöneticileri de, ilçe ilçe, köy köy gezerek, özellikle partilerinin kadına yönelik mesajlarını, politikalarını ulaştırmaya, samimiyetlerini, iyi niyetlerini, içtenliklerini kanıtlamaya çalışıyorlar.
Kadınların siyaset arenasındaki bu çabalarını izleyenler ise, sadece ve sadece takdir ediyorlar, tebrik ediyorlar, “emeğiniz zayi olmasın” temennisinde bulunuyorlar.
Editör: TE Bilisim