Eğitim-Sen’in 111 yıllık geçmişinden aldığı mücadele birikimi ve deneyimi ile her zaman bu topraklarda umudun sesi olduğunu kaydeden Gül, “Sendikal mücadelesini üyelerinin mali, özlük, sosyal hakları için yürütürken aynı zamanda öğrencilerimizin eğitim hakkı, onlara daha güzel yaşam koşullarına sahip olacakları bir gelecek kurmayı da kendisine ilke edinmiştir. Mücadele tarihimiz ve birikimimizden aldığımız güçle, tüm eğitim ve bilim emekçilerini, öğrencilerimizi, velilerimizi, bilim insanlarını ve tüm yurttaşlarımızı 23 Kasım’da Ankara’da buluşmaya çağırmıştık” dedi.

23 Kasım Mitingi’nin demokratik, anayasal hakların kullanımının büyük ölçüde engellendiği günümüzde çok önemli olduğunun altını çizen Gül, açıklamasında şunları söyledi:

“Ankara’da en son KESK, DİSK, TMOB ve TTB’nin çağrısıyla gerçekleştirilmek istenen Barış Mitingi hatırlanacağı üzere 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Garı önünde 103 arkadaşımızın katledildiği hain saldırı sonucu daha başlamadan sona ermişti. Barış güvercinlerini unutmadık, unutturmayacağız. Bu yönüyle de 23 Kasım Mitingi ayrıca bir önem taşımaktadır.

Miting öncesi ülkenin dört bir yanında taleplerimizin kamuoyunda görünürlüğünü sağlamak, gerekçelerimizi açıklamak için çeşitli çalışmalar yürütüldü. Eğitim Sen Çorum Şubesi olarak biz de işyeri işyeri, ilçe ilçe gezerek eğitim ve bilim emekçileriyle öğretmenler odalarında yaptığımız toplantılarda haklarımız için ortak mücadele çağrısı yaptık. MEB’e iletmek üzere binlerce imza topladık.

Kampanyamızın bir diğer ayağı öğrencilerimizin eğitim hakkını içeriyordu. Laik, bilimsel, kamusal parasız eğitimin adım adım tasfiye edildiği, kamusal kaynakların özel okullara aktarıldığı, MEB’in vakıf ve derneklerle yaptığı protokollerle devletin yürütmesi gereken eğitim hizmetleri alanının cemaatlere açıldığı bir dönemde elbette bu mücadele tüm halkımızla birlikte yürütülmeliydi. Sivil toplum örgütlerini, siyasal partileri, basın kuruluşlarını ziyaret ettik. Canlı radyo programlarına katıldık. Tüm halkımızı öğrencilerimizin geleceği ve eğitim hakkı için birlikte mücadeleye çağırdık. Mitingimiz için destek istedik. Eğitim ve bilim emekçileri olarak velilerimiz ve öğrencilerimizle Ankara’daki mitinge katılım sağladık. Ülkenin dört bir yanından gelen birlerce dostlarımızla taleplerimizi alanlarda coşkulu bir şekilde haykırdık.

23 Kasım 2019 bizim için haklarımızın ve öğrencilerimizin eğitim hakkı için yürüteceğimiz mücadelenin ivme kazandığı bir tarih olmuştur. Eğitim Sen bir kez daha tarihsel sorumluluğunu yerine getirerek eğitim ve bilim emekçileri ile öğrencilerimizin sesini alanlardan duyurmuştur.

Geçmişte olduğu gibi bundan sonra da öğrencilerimiz için laik, bilimsel, kamusal, parasız eğitim; eğitim ve bilim emekçileri için güvenceli iş, güvenli gelecek ve insan onuruna yakışır bir ücret; adaletin, hukukun sağlandığı demokratik bir Türkiye’de eşit, özgür, bir arada, barış içerisinde yaşama iddia ve mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha belirtiriz.

Haksız, hukuksuz ihraçlara, tüm baskılara rağmen doğru yolumuzda ilerlemeye devam edeceğiz. Son aylarda yüzlerce eğitim ve bilim emekçisi ülke genelinde sendikamıza üye oldu. Bundan sonra da işyeri işyeri gezeceğiz, umudumuzu büyütmeye devam edeceğiz. Eğitim ve bilim emekçilerini Eğitim Sen’e üye olmaya çağırıyoruz. Davetimiz güneşin sofrasında buluşma, hep bir ağızdan türküler söyleme ve hep beraber maviliklere yelken açma davetidir. Bu davet bizim. Birlikte başaracağız.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim