Eğitim-Sen’in 23. Kuruluş yıldönümü için düzenlenen gecede 12 Eylül darbesinin bütün sendika, siyasi parti ve derneklerin üzerinden bir silindir gibi geçtiği, binlerce eğitimcinin zindana atıldığı, sürgün edildiği bir sürece teslim olmayarak Zümrüdü Anka kuşu gibi adeta küllerinden yeniden doğan, her türlü yasak ve engellemelere karşı mücadelesini sürdürdükleri ve kökleri 1900’lü yıllara dayanan kararlı yürüyüşlerini sürdürdüklerini ifade eden Mustafa Gül; “Eğitim Sen, ilk kurulduğu günden itibaren eğitimi ve toplumsal yaşamı kendi siyasal çıkarları ve hedefleri doğrultusunda şekillendirmek isteyenlerin karşısında durmuştur ve durmaya devam edecektir” dedi.
Fiili ve meşru mücadele anlayışıyla eğitimde yaşanan haksızlıklar ve hukuksuzluklara karşı duruşlarından hiçbir zaman taviz vermediklerini ve vermeyeceklerini dile getiren Eğitim-Sen Şube Başkanı Gül, sendika olarak ülkede yaşanan her türlü haksızlık ve hukuksuzluğa karşı adaleti, karanlığa karşı aydınlığı, yasaklara karşı demokrasiyi, cinsiyet ayrımcılığına karşı kadınları, emperyalizme karşı özgürlük ve bağımsızlığı, savaşa ve şiddete karşı her zaman barış ile yaşamı savunmayı sürdürdüklerini açıkladı.
OHAL ve KHK’ların kalıcı hale getirilmeye çalışılarak bilimsel, laik ve kamusal eğitimin hızla ortadan kaldırılmaya yönelik adımlar atıldığını söyleyerek ülkenin zor koşullar altında seçimlere gittiğini vurgulayan Gül, “KHK’larla adalet, demokrasi, insan hakları ve parlamento bir kenara bırakılıyor. Ülke bu koşullar altında seçime giderken burada Eğitim Sen, KESK, emekten ve demokrasiden yana olan siyasi partilere, dernek ve vakıflara birlikte yol almaktan başka seçenek gözükmüyor. KESK Çorum Şubeler Platformunun da içinde bulunduğu Çorum Emek ve Demokrasi Platformu bu anlamda önemlidir. Bu birlikteliği büyütmek hepimizin görevidir” diye konuştu.
Eğitim Sen’in sadece üyelerinin haklarıyla değil içinde yaşadığı topluma dair idealleri olan bir sendika olduğunu ve bu doğrultuda mücadelesini sürdürdüğünü ifade eden Gül, sözlerine şöyle devam etti: “Bütün baskılara, hukuksuzluklara tüm ayrıştırıcı, ötekileştirici, tek tipleştirici uygulamalara karşı laik, eşit, özgür, çağdaş, Atatürk ilke ve devrimleri ışığında barış içinde, adalet ve hukukun hakim olduğu bir Türkiye mücadelemizi kazanıma dönüştürmek istiyorsak kendimizi, araçlarımızı, söylemlerimizi güncellememiz gerekiyor. ‘Güzel ve Güneşli günler göreceğiz!’ umudumuzu tüm bu değerlere inanmış toplum kesimleriyle bir arada, omuz omuza yürüyerek büyütmek zorundayız. OHAL ve KHK hukuksuzluğuna derhal son verilmesi için birlikte haykırmalıyız.
Mücadele tarihimiz boyunca iktidarların her türlü baskı, sürgün ve soruşturmalarına, özellikle 15 Temmuz sonrasında gerçekleşen hukuksuz ihraçlar ve açığa almalara, örgütlü mücadelemizi hedef alan her türlü iftira ve yalan propagandaya rağmen “Birlikte Güçlüyüz, Eğitim Sen’de Örgütlüyüz!” şiarıyla, değerlerimizden ve mücadeleci kimliğimizden ödün vermeden geleceğe yürüyoruz. Eğitim emekçilerinin 100 yılı aşan mücadele geleneğinin ülkedeki tek gerçek temsilcisi olarak, 23. mücadele yılımızı kutlarken, geçmişten bugüne savunduğumuz değerleri geleceğe taşıyacağımıza söz veriyoruz”
(Volkan SINAYUÇ)
