Konuyla ilgili bir açıklama yapan Öztürk, laik ve bilimsel eğitim, demokratik yaşam için 13 Şubat’ta iş bırakacaklarını bildirdi.
AKP’nin eğitimi ve toplumsal yaşamı kendi politik ihtiyaçlarına göre biçimlendirmeye çalıştığını iddia eden Öztürk, eğitim sistemini içinden çıkılmaz sorular yumağına dönüştüğünü söyledi.
Öztürk, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“AKP’nin eğitimi ve toplumsal yaşamı kendi politik ihtiyaçlarına göre biçimlendirme çalışmaları eğitim sistemini içinden çıkılmaz sorular yumağına dönüştürdü.
4+4+4 düzenlemesi, öğretmen açıkları, zorunlu/seçmeli din dersleri dayatması, TEOG, YGS ve LYS gibi sınav sistemleri ve bu sınavlarda din dersleri içeriğinden öğrencilere sorular sorulması, öğrencileri imam hatiplere yönlendirme uygulamaları, reşit olmayan kız çocuklarının başının kapatılması, öğretmen atamalarındaki branş dağılımı, okullara ibadethane (mescit) açılmasının zorunlu tutulması; karma eğitimin kaldırılması girişimleri, eğitim kurumları yöneticilerinin tek tipleştirilmesi, kadrolaşma, eğitim programının oluşturulması ve son olarak 19. Milli Eğitim Şurasında alınan kararlar gibi saymakla bitmeyecek birçok konu başlığında, eğitimin yeniden yapılandırılmasına tanık oluyoruz.
Atılan bu adımlarla eğitim sistemi ticari bir meta haline getirilirken, eğitim hakkı önünde ciddi engeller oluşturulmuş ve eğitim sistemi dinsel içeriklerle bezenirken toplum kutuplaştırılmaktadır.
Örneğin;
Soma, Ermenek, inşaat şantiyeleri katliam alanlarına dönüşüyor, hükümet "kader" açıklaması yapıyor,
• İşçi patrondan hakkını istiyor, patronsa "hepimiz din kardeşiyiz" diyor,
• Bir iftar menüsünü en lüks otellerde, asgari ücretin yarı tutarına satın alıp oruçlarını açıyorlar, "yoksulun halinden anladık", "çok şükür" diyorlar!
Türkiye`de devlet ve hükümetler tarafından Türk-İslam sentezi doğrultusunda inşa edilen hâkim din kavrayışı ile eşit yurttaşlık ilkesi daha ilk elden ortadan kaldırılıyor. Din, dil, inanç ve etnik bakımdan farklı toplumsal öğelere sahip ülkemizde eşit yurttaşlık ilkesinin yerleşmemesi, söz konusu farklılıkların kendiliğinden bir değer olarak görülmemesine neden oluyor. Dolayısıyla siyasi iktidar farklı mezhep ve kimliklere, laik ve demokratik yaşamdan yana olan kesimlere karşı nefret kusuyor ve bu kesimlerin acil çözüm bekleyen sorunlarını sürekli geri plana itiyor!
Eğitim Sen olarak belirtmek isteriz ki AKP hükümetinin eğitimden sağlığa, hukuktan toplumsal yaşama kadar izlediği kutuplaştırıcı politikalar, yıllardır adım adım hayata geçirilen parti-devlet bütünleşmesi uygulamalarıyla tehlikeli bir aşamaya gelmiştir. Bu nedenle Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Alevi Dernekleri Federasyonu (ADF), Alevi Vakıflar Federasyonu (AVF) ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) ile 8 Şubat tarihinde İstanbul Kadıköy`de yapacağımız mitingin ardından, 13 Şubat tarihinde laik, bilimsel, anadilinde eğitim ve demokratik bir yaşam talebimizle gerçekleştirilecek olan boykota destek veriyor, taleplerimizdeki kararlılığımızın ifadesi olarak 13 Şubat Cuma günü bir günlük iş bırakacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.”
(ÇORUM HABER)
Editör: TE Bilisim