Çalıştayda konuşan Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, “muvazaa” olayını, bir eczacının diplomasını bir sermaye sahibine kullanması için vermesi şeklinde açıklarken, muvazaa yapan eczacıya 5 yıl meslekten men cezası verildiğini anımsattı.
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı, hemşehrimiz Dr. Hakkı Gürsöz ise muvazaanın anlamının danışıklı dövüş olduğunu kaydederek, “Bir eczacımız diplomasını bir sermaye sahibine kullanması için veriyor. Aralarında üçüncü tarafları yani bizleri kandırmak üzere bir gizli anlaşma söz konusu. Bir eczacımızın diploması bir başkası tarafından kullanılıyor ve eczane esasında resmiyette eczacı üzerine görünmekle beraber bir başkası tarafından çoğunlukla da ehil olmayan, ehliyetsiz kişiler tarafından işletiliyor. Kanunda açık ve net bir şekilde yasaklanmasına rağmen böyle bir uygulama ne yazık ki var. Diğer mevzuatta açık ve net bir şekilde buna ilişkin hükümler ortaya konmasına, muvazaa ile ilgili mücadele zikredilmesine rağmen pratikte devam eden bir uygulama. İşte biz, muvazaayı tamamen ortadan kaldırmak ve eczacılık mesleğine hak ettiği saygınlığı, itibarı, tekrar kazandırmak için mücadele veriyoruz.” diye konuştu.
Muvazaa olayının ciddi bir halk sağlığı sorunu oluşturduğuna dikkat çeken Dr. Gürsöz, mevcut mevzuatta sadece muvazaaya karışan eczacıya ceza öngörüldüğünü ancak eczacı diplomasını kiralayan sermaye sahibine bir ceza verilmediğini hatırlatarak, bir-iki küçük yasal düzenlemeyle sorunun tamamen çözülebileceğini ifade etti.
(Haber Merkezi)
Editör: TE Bilisim
