Panelin açış konuşmasını yapan Çorum Eczacı Odası Başkanı Ecz. Sönmez Çalışkan, eczacının sadece ticari bir ürün satan biri, eczanelerin de salt bir ticarethane olmadığını ifade etti eczanelerin ülkenin dört bir yanında 25 bin noktada 7/24 görev yapan birinci basamak sağlık hizmeti sunucuları olduğunu anlatan Çalışkan, eczacının 5 yıllık bir eğitimin sonunda aldığı mesleki ehliyeti ile elde ettiği bilgisini, vicdanını yoğurup hastaya sunan alanındaki en yetkin kişi olduğunu ifade etti.

Eczacı’nın toplum sağlığını kamu yararını önceleyerek verdiği mesleki mücadelesinde artık zorlandığını belirten Çalışkan, SSKlıların serbest eczanelerden ilaç almaya başlamasının eczanelerin fiziksel şartlarını revize etmelerine, yol açtığını, sağlıkta dönüşüm ile ilaç fiyatlarının büyük oranda düşmesi ile sabit bir kar marjı ile ilaç satan eczacının zayıflayan eczane ekonomisinin giderleri karşılayamaz hale geldiğini ifade etti.

Bir zamanlar vergi rekortmenlerinin eczacılarken şimdi listelerde fazla isim olmadığını, eczacıların artık bankaların kredi müşterileri haline geldiğini söyledi. Ekonomik maliyetlerin eczacıyı köşeye sıkıştırdığını belirten Sönmez Çalışkan, ilaç kar marjlarının artırılmasını, kamu hizmeti veren eczanelerden reklam ilan vergisi alınmamasını, eczanelere büyük maliyetler getirecek ısı-nem takip cihazı alım uygulamasının iptalini istediklerini ayrıca daha fazla işsiz olmaması için eczacılık fakültelerinin değiştirilerek AR-GE merkezlerine çevrilip yerli ilaç üretimi için e molekül bulmak için bilimsel araştırmalarda faaliyetlerine devam edebileceklerini söyledi.

Türk Eczacıları Birliği Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak ta konuşmasında; ilaç sanayinin daha çok kar getirecek alanlara kaydığını ama yeni geliştirme olmadığını, yeni çıkan ilaçların da direnç nedeniyle bir süre sonra işe yaramamaya başladığını belirtti.

Bir ülkenin ilaca ve sağlığa harcayacağı parayı ayarlamasının şart olduğunu, alınan tedbirlerin normal sayılabileceğini dile getiren Çolak, “Tedbir alınması normal ama bunun yanında bu olanağı sağlayan insanların korunması da gerekir. Eczacıların korunması da sağlığın korunması kadar elzem bir konu.

Reçetesiz ilaçların satılmasının ilaç tüketimini artıracağına inanıyorum. İlaçların rengine göre istendiği bir topluluktayız. Bizim bu durumda ilacı reçetesiz ortama taşımamız ilaç tüketimini artıracaktır. Komşusunun tavsiyesiyle ilaç kullanan insanlar var. Oysa Türkiye’de hekime gitme konusunda sıkıntımız yok ama ilacı gelişigüzel kullanma konusunda sorunlarımız var. Reçetesiz ilaç kavramına sıcak yaklaşamıyoruz. Bu konuda kurumumuz ilaç firmaları tarafından baskıya alınıyor. Biz eczacılar bu toplumun okuyan ve sağlık hizmetçileri olarak böyle bakamayız. Daha çok ilaç daha çok kar demektir ama biz kar olarak bakamayız” dedi.(Erkan BAYATLI)

Editör: TE Bilisim