Basının toplumların reaksiyon göstermesinde ve aydınlanmasında önemli bir yerinin olduğunu söyleyen Cıdık, “Basın, kamuoyu ile yöneticiler arasında bir köprü vazifesi görmektedir. Siyasilerin denetlenebilir olması açısından basın çok mühim bir vazife üstlenmektedir. Bu minvalde tüm basın çalışanlarının bu değerli mesleğin icrasında; herhangi bir çıkar gözetmeksizin, temel hak ve hürriyetlerin korunmasına, ilkeli haberciliğe, özel yaşamın mahremiyetine ve hukukun evrensel ilkelerine hassasiyet ile yaklaşarak görevlerini en objektif biçimde yerine getirmeleri mesleklerine yakışır bir duruştur. Bu hassasiyetleri gözeterek çalışan tüm basın çalışanlarımız en büyük takdire layıktır” dedi.

Çok sayıda gazetecinin düşünce suçuna maruz kalması ve tazminata mahkûm edilmesinin özgür basın söylemleri ile çeliştiğini kaydeden Cıdık, “Eleştirilerin sesinin kısılması ve halkın haber alma hakkının engellemesi hiçbir şekilde Türkiye’nin lehine değildir. Son yıllarda ciddi yara almış demokrasinin yeniden inşası öncelikle basın ve gazeteciler üzerindeki baskının kaldırılması ile mümkün olacaktır. Basın çalışanları objektif ve evrensel kriterler dışında başka bir yaptırım ile karşılaşmamalıdır” ifadelerini kullandı. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim