Doğan ,“11 Ekim, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkelerin girişimiyle 2012’de, Birleşmiş Milletler’e üye ülkeler tarafından, kız çocuklarının cinsiyetinden dolayı maruz kaldığı eşitsizlikler konusunda farkındalığın arttırılması, ayrımcılığın önlenmesi ve ortadan kaldırılması, insan haklarından tam ve etkili bir şekilde yararlanması amacıyla Dünya Kız Çocukları günü olarak ilan edilip,  kutlanmaya başlandı” dedi.
Pandemi döneminde, ekonomik ve toplumsal cinsiyet farklılığından kaynaklanan fırsat eşitsizlikleri daha da derinleştiğine dikkat çeken Nurcan Hasırcı Doğan, açıklamasında şunları söyledi:
“Türkiye, kararın alınmasına öncülük eden ülkeler arasında bulunmasına rağmen, kız çocuklarının eğitime ve yasal haklara erişimi, çocuk yaşta evlilikler, maruz kaldığı şiddet ve istismar ve çocuk işçiliği gibi sorunların zeminini çürütüp ortadan kaldıran politikalar üretmenin çok uzağındadır. Aksine AKP-MHP iktidar bloğu, çocuk evliliklerinin yolunu açan, şiddet ve istismar faillerinin elini kolaylaştırıp cesaretlendiren yasal düzenlemelerle, kız çocuklarını eğitimden, toplumsal hayattan koparıp geleneksel ataerkil rollere hapseden politikaları meşrulaştırmaktadır.
Adalet Bakanlığı’nın yayımladığı adli istatistiklere göre ise Türkiye’de 2019’da “cinsel dokunulmazlığa karşı suç” kapsamında 48 bin 44 dava açıldı. Bunların 22 bin 15’ini çocuklara yönelik cinsel istismar suçları oluşturdu. Yine Adalet Bakanlığı’nın istatistiklerine göre, 2012’de çocuğun cinsel istismarı davalarında suç sayısı 17 bin 589 iken, 2019’da bu sayı 22 bin 15’e çıktı.
Durum böyle iken, MEB ve YÖK’ün “toplumsal cinsiyet eşitliği” tutum belgesinden vazgeçmesi, MEB müfredatının toplumsal cinsiyet normlarını yaratmaya ve yeniden üretmeye katkıda bulunan yapısı, kadın ve çocuğu koruyan uluslararası sözleşmelerin uygulanmaması, iktidarın kadın kazanımlarını daraltan politikalarının birer sonucudur.
Risk altındaki kız çocuklarının belirlenmesi ve korunmaları için gereken erişim ve müdahalenin sağlanması kritik önemdedir. Eğitim Sen, demokratik, kamusal, bilimsel, anadilinde, parasız, laik ve cinsiyet eşitlikçi eğitim hakkı önündeki engellerin kaldırılması, çocukların hiçbir tehlike ve tehdide maruz kalmadan, gelecek kaygısı duymadan, sağlıklı ve güvenli bir ortamda çocukluklarını yaşayabilmesi için yürüttüğü mücadeleye kararlılıkla devam edecektir.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim