İHD’nin 10 Aralık 2015 verilerine göre başlatılan özel savaş konsepti çerçevesinde bugüne kadar toplam 325 kişinin yaşamını yitirdiğini ve bu sayının sadece sivil ölümleri kapsadığını toplam sonucun ise çok daha korkunç olduğunu belirten Kocatüfek, yaptığı yazılı açıklamada, bu uygulamalarla halkın sıkıyönetim zamanlarında bile görülmeyen bir şiddete maruz bırakıldığını iddia etti.
Başta yaşam hakkı olmak üzere, halkın beslenme, su, elektrik, sağlık hizmetine ulaşma/bu hizmetlerden yararlanma gibi temel haklarının ihlal edilmeye devam edildiğini ifade eden Kocatüfek, Hastane ve okulların özel harekât polisleri tarafından adeta işgal edildiğini ve askeri karargaha çevrildiğini, sokağa çıkma yasakları başladığından beri tehdit ve sindirmeyle karşılaşan can güvenliği olmadan, kimi zaman öldürülerek, kimi zaman kafalarına silahlar dayanarak hizmet vermeye çalışan sağlık emekçilerinin, ne olduğu belli olmayan, yasadışı bir şekilde haftalık nöbet uygulaması ile adeta hastanelere hapsedildiğini kaydetti.
Asker ve polis tarafından hastanelerin üs olarak kullanılmasına, ambulansların yaralılara giderken polis tarafından engellenmesine, halkın hastanelere erişememesine, acil servislerin önünde zırhlı araçların konuşlanmasına, sağlık emekçilerinin öldürülmesine ve yaralanmasına, hastanelere roketlerin isabet etmesine dair Sağlık Bakanlığı’nın olumlu bir girişimi bulunmadığı gibi hukuka aykırı uygulamaların emekçilere dayatılmasının söz konusu olduğunu belirten Merter Kocatüfek, “Sağlık Bakanı, hukuka aykırı bu uygulamaların bir an önce sonlanması ve halkın sağlık hakkının tanınması için uğraşmalı ve sağlık emekçilerinin şiddetten uzak biçimde insanca çalışma ve yaşam hakkının gereklerini yerine getiremediği noktada hesap vermelidir” dedi.
(Haber Merkezi)
Editör: TE Bilisim