Derneğin amacının, toplumda dil bilincinin yerleşmesi ve gelişmesini sağlayacak faaliyetlerde bulunmak, Türkçe‘nin doğru kullanılması, edebiyatın gelişmesi ve zenginleşmesini sağlayacak çalışma ve hizmetleri yaygınlaştırmak amacıyla çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek olduğunu ifade eden Ekrem Erdem, milli dil bilincinin olmaması, küreselleşme sürecinin yanlış algılanması, entelektüellerin sömürge aydını zihniyeti ile düşünmesi, Türkçenin bilim, felsefe dili olmayacağı gerekçeleriyle yabancı dille eğitim yapıldığına dikkat çekti. "Dil bilimciler insanın en iyi biçimde kendi dilinde düşünebildiği gibi verimliliğini ve yaratıcılığını da kendi dilinde gösterir. Bütün diller sonradan gelişerek, zenginleşerek bilim olmuştur" diyen Erdem, kendini aydın ya da elit diye nitelendiren bazı dil cahillerinin Türkçe'nin yetersizliğinden dem vurduğunu, Türkçe’nin, konuşma, edebiyat ve bilim dili olarak yetersiz kaldığını iddia ettiklerini kaydetti.

Erdem, “Dil demek; millet demek, bayrak demek, vatan demek, devlet demek. Dil demek; din demek, olmak ya da olmamak demek. Dilimiz yüreğimizden kopup gelen bir insanlık özlemidir. Dil olmadan biz olma şuurunu oluşturmamız mümkün değildir. Dil; kültürü kuşaktan kuşağa aktaran, topluma kimlik kazandıran, toplumu diğer toplumlardan farklı kılandır" dedi.

Tarihin, dilini kaybettiği için kimliğini kaybeden toplumlarla dolu olduğuna dikkat çeken Erdem, medeniyetlere yapılan saldırıların önce dille başladığını vurguladı.

Türkçe F klavyenin kullanılmasının ve tabelaların Türkçe olması gerektiğinin de altını çizen Ekrem Erdem Osmancık Şubesi’nin çalışmalarından ve Osmancık'a gelmekten mutlu olduğunu belirterek Osmancık Belediye Başkanı Ahmet Gelgör'e ve Osmancık Kaymakamı Hakan Alkan'a 'Bizimki Türkçe Sevdası' adlı kitabını hediye etti.

(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim