Manisa’nın limana ve havalimanına yakınlığının bir avantaj olarak göründüğünü vurgulayan finans uzmanı dost, Organize Sanayi Bölgesi’ne kadar ulaşan raylı sistemin, tercihte olumlu etken olarak dikkat çektiğini de belirterek, “Skoda ve Seat otomobillerin üretileceği fabrika, yaratacağı yan sanayi ve ekonomik hareketlilikle, sağlayacağı 5 bin kişilik istihdamla, nereye yapılırsa orayı ihya eder” dedi.

Bu görüşmemiz, yıllardır Çorum’un ulaşım altyapısı için çırpınışımızda ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha gösterdi.

1980’lerin ikinci yarısında, bir yandan Şeker Fabrikası mücadelesini verirken, diğer yandan da demiryolu için uğraşıyorduk. Daha bu hafta başında, 24 Haziran Pazartesi günü kaybettiğimiz, sonradan Ulaştırma Bakanı da olan ve Anayasa Mahkemesi üyeliğinden emekliye ayrılan, -bütün içtenliğimizle “ağabey” diye hitap ettiğimiz- değerli hemşehrimiz İhsan Pekel o tarihte Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı idi. Çorum’dan geçecek bir demiryolu hattı için cansiperane çaba harcıyordu. Kendisiyle çok sık görüşüyor ve gelişmeleri günü gününe ÇORUM HABER okurlarıyla paylaşıyorduk.

Siyasi etkilerle proje, Ankara-Çankırı-Çorum-Amasya-Samsun hattı olarak netleşti ve etüt-projesi de tamamlanarak inşaat işi devletin yatırım programına girdi. Birkaç yıl sembolik ödeneklerle programda kaldıktan sonra geri çıktı. Sonra da, güzergâh değiştirilerek Çerikli-Çorum-Merzifon-Samsun şeklinde, ticari taşımacılığı da öngören “Yüksek Hızlı Tren” hattına dönüştürüldü.

Çorum Havalimanı için yine 1980’li yıllarda kamuoyu oluşturma çabalarına girişmiştik. 1990’larda başlandı, yarıda bırakıldı. Merzifon Askeri Havaalanı’nın “kısa vadeli çözüm” kaydıyla sivil uçuşlara açılması için, Amasyalıların, Merzifonluların haberi bile yokken uğraşan da bizdik. Bazı aklıevvellerin sonradan “Merzifon varken Çorum’a gerek yok” diyeceklerini bilseydik, yapar mıydık?

Sorunun “60 kilometre” sorunu olmadığını, bölgenin ilk sanayileşme hamlesini başlatmış kenti Çorum’un, sanayileşmesini sürdürebilmesi için mutlak havalimanına sahip olması gerektiğini anlatamadık. Bırakınız devlet yöneticilerini, bazı kendi temsilcilerimize bile anlatamadık. Ama, artık Çorum’un haklılığı teslim edilmeye başlandı ve havalimanı müjdesi yakındır diye düşünüyoruz.

ÇORUM HABER, 1995’te de “bölünmüş yol” için kampanya başlatmış; Çevreyolu’nun standardının yükseltilmesini ve OSB’ye kadar duble yol yapılmasını öngören “Çorum Şehir Geçişi”nin ihale sürecinin o yıl içinde başlatılmasını sağlamıştı. Arkasından Ankara ve Samsun bölünmüş yolları geldi.

Volkswagen yatırımı için Çorum’un avantajlarını sayıp duruyoruz. Dezavantajı eğer ulaşım ise, onu da aşılamayacak bir sorun olarak görmüyoruz. Fabrika yapılmadan havalimanı yapılıp ulaşıma açılabilir. Demiryolu projesi hızlandırılarak, olabilecek en kısa sürede tamamlanması sağlanabilir. Böylelikle, otomotiv sanayii Anadolu’nun içine, kuzey-güney ve doğu-batı akslarının kesişme noktasına çekilir. Anadolu’nun pek çok bölgesine TIR’larla daha kolay otomobil nakli sağlanır.Aynı zamanda, Çorum üretim üssü, Samsun Limanı dünyaya çıkış kapısı olarak bölgesel kalkınmanın fitili ateşlenmiş olur.

Editör: TE Bilisim