İnsanın doğumundan ölümüne kadar geçen tüm sürecin planlanması, düzenlenmesi ve yaşanmasında yerel yönetimler önemli bir görev üstlendiğine dikkat çekilen açıklamada, “Sağlıklı bir çevre, sağlıklı bir toplum ancak yerel yönetimlerle sağlanır. Yaklaşan 31 Mart 2019 yerel seçimlerine biz emek ve demokrasi güçleri böyle yaklaşmaktayız” denildi.
Türkiye’nin demokratik ve uygar dünyadan uzaklaştığına, yurttaşların baskıcı ve hukuksuz bir anlayışla yönetildiğine dikkat çekilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Ülkede yaşanan tek adam rejimi yerel yönetimlere de yansımaktadır. Seçilmiş belediye başkanının görevden alınması ondan daha önemlisi suç işleyenlerin yargılanmaması ya da yargı yolu ile aklanması ile Çorum’daki yerel yönetim anlayışı demokrasi ve hukuktan uzak bir görüntü arz etmektedir.
Yaklaşan seçimlerde yine adaylar bizlere “birlikte yönetelim”, “şehrin önünü açalım” gibi genel vaatlerde bulunurken; bir yandan da “ben ben” diyerek boy boy fotoğraflarını bastırmakta ve kamuoyunun önüne çıkmaktadır. 260 bin kişinin yaşadığı bir kenti tek adam yönetiyor ve yönetecek havası verilmektedir. Bir gün önce başkasının fotoğrafına bakan Çorumlular, bir gün sonra başka fotoğrafa bakmaktadır. Belediyenin tüm hizmetleri sanki sadece atanmış yada atanarak seçilmiş bir başkan tarafından yapılmış gibi gösterilmektedir.
Belediye yöneticilerinin yaptığı hukuksuzlukları, haksızlıkları denetleyecek kurumlar olmalıdır. İdari soruşturma ve adli soruşturma süreçleriyle belediyeler denetlenmekten uzaktır. İktidar partisi kendi içende bir yargı denetim süreci yapmış gibi göstermekte, yolsuzluk, haksızlık ve ahlaksızlıkların üstü örtülmektedir. Belediye kaynakları, futbol, çiçek, böcek adı altında peşkeş çekilmektedir. İktidar partisinin yöneticileri bile hırsızlık ve yolsuzluk yapıldığına yönelik iddialar ileri sürmektedir.
Hukukun egemen olduğu ülkede vatandaşın tek güvencesi yargıdır. Fakat yargı tarafsızlığını ve bağımsızlığını kaybetmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının dahi uygulanmadığı bir noktaya gelinmiştir. Yurttaşların haklarının güvencesi olan adalet ve hukuk mekanizmaları devre dışı bırakılmıştır.
Seçilen yöneticilerin adli ve idari olarak denetlenememesinin en güzel örneklerini Çorum daha önce yaşadı. İmar düzenlenmelerinden alınan rüşvet belgeleri belediye kasasında yakalandı. Birçok olay adliyeye yansıdı fakat takip edilmeyen davalar mahkemelerin tozlu raflarına kaldırıldı.”
“HAK VE ADALET ARAYIŞIMIZI
BELEDİYE MECLİSLERİNE TAŞIYALIM”
“Tüm siyasal partilerin tek adam rejiminin bir yansıması olarak tek kişinin iki dudağı arasında belediye başkanı adayı belirlendiğini hep beraber gördük. Bir gün birisi diğer gün birisi aday gösterilecekken bu güne geldik. Aynı yöntemin Belediye Meclislerinde de izleneceği açıktır.
Bu nedenle tüm emek ve demokrasi güçleri ile toplumun örgütlü kesimlerini Belediye Meclislerini oluşumunda aktif göreve çağırıyoruz. Tüm sivil toplum kuruluşları, emek örgütleri olan sendikalar, siyasal partiler ve siyasi topluluklar, dernekler yerel seçimlerden taleplerinizi ve beklentileri açıklamanın tam zamanı. Bu talepler etrafında örgütlenmek ve bunları Belediye Meclisine taşımak hepimizin hem görevi hem de hakkıdır.
Bu nedenle Çorum Emek ve Demokrasi Platformunun bileşenleri olarak, tek tek yerel seçimlere katılan siyasi partilerden taleplerimizi açıklamalıyız. Bu talepler etrafında Belediye Meclislerinin oluşumunu sağlamak görev ve sorumluluğumuzdur.” (Haber Merkezi)
