KESK’in kuruluş yıldönümü nedeniyle bir açıklama yapan Ertuğrul Alper, “KESK, sendikal mücadelenin demokrasi ve özgürlük mücadelesinin bir parçası olduğunu bilen kamu emekçilerinin mücadele örgütüdür. KESK, bu ülkede hak verilmez alınır şiarını ilke edinenlerin yarattığı fiili ve meşru mücadelenin adıdır. KESK, sendikal harekette kadınların eşitlik, özgürlük mücadelesinin yüzüdür. KESK, faşizme karşı demokrasi, emperyalizme karşı bağımsızlık, savaşa karşı barış, baskılara karşı özgürlük, dinci gericiliğe karşı laiklik, ırkçılığa ve şovenizme karşı emeğin birliği ve halkların kardeşliği için mücadele eden kamu emekçilerinin sesidir. KESK, kökleri toprağın derinliklerine inen ulu bir çınarın bilgeliğidir” dedi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun tarihinin ülkede demokratik hak ve özgürlükler mücadelesinin tarihi ile bütünleşerek iç içe geçtiğini kaydeden Alper, “Encümen-i Muallim’den TÖS’e TÖB-DER’e, TÜM-DER’e, TÜS-DER’e ulaşan, 12 Eylül karanlığını yırtanların tarihi KESK’in, KESK’lilerin tarihidir. KESK’in tarihi kul anlayışından örgütlü topluma giden yolu açma ve geleceğe taşıma hedefinin tarihidir” ifadelerini kullandı.

OHAL koşullarında resmi kuruluşunu yapan KESK’in bugün OHAL’den daha ağır koşullarda bir kez daha saldırıların odağında olduğunu belirten Alper, açıklamasına şu şekilde devam etti: “Bir kez daha açığa almalarla, ihraçlarla, sürgünlerle, baskı ve şiddet politikaları ile emek ve demokrasi mücadelemizi bastıracaklarını sananların hedefindeyiz. Temel hak ve özgürlükler mücadelesi yürüten, emeğin en yüce değer olduğuna inanan ve bunu yaşamlarıyla da kanıtlayan onlarca üyesini kurulduğu yıllarda faili meçhullerde yitiren KESK’in, bugün de aynı zihniyet ve ideolojiden beslenen iktidarın talimatıyla binlerce üyesi ihraç edildi, binlercesi açığa alındı. Gözaltı, tutuklamalar, soruşturmalar, cezalar tüm hızıyla devam ediyor.

Ancak geçmişte mücadelemizi engellemeye çalışan, bizi kapı kulu olarak görenler nasıl ki tarihin çöplüğündeki yerini aldıysa, piyasa değerleri, savaşa tapan ahlakları, derin kuyular gibi uğuldayan ağızlarıyla bunlar da bir gün çekip gidecekler. Şiddet ve dehşetleriyle, emeğe, akla, bilime, kültüre, sanata düşman karanlıklarıyla çekip gidecekler. KESK ise önüne çıkarılan tüm engellemelerle, baskılarla yaratılan kuşatmaya inat dimdik ayakta olmaya devam edecek. Elbette emeğin, barışın, kardeşliğin dünyasını yakınlaştıracak mücadeleyi yükseltmeden bu karanlık bulutlar kendiliğinden dağılmayacak. Emeğin hakları mücadelesini sürdürenlerin, demokrasi, barış ve özgürlük isteyenlerin önündeki engellerin hiç olmadığı kadar arttığı bugün bizim için sadece bir kutlama günü değil, mücadeleyi yükseltme günüdür. 23. yaşımızı kutlarken; emekleriyle, ödedikleri bedellerle bizlere bu onurlu tarihi bırakan arkadaşlarımızı saygıyla anıyoruz. Haklılığın ve kararlılığın mücadelesi ile dolu bu onurlu tarihe yeni sayfalar ekleyeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Bugünden yarına umudu ve mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz.”

(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim