Kadınların, ev içinde emeği yok görülen, çalışma hayatında ayrımcılığa maruz kalan, toplumsal gericilikle kuşatılan, her gün cinayetlere kurban giden bu karanlık sistem içerisinde yurttaş olabilmenin mücadelesini verdiğini belirten Bozkurt, açıklamasında şunları dile getirdi:
“Kadın sömürüsü elbette daha önce de vardı. Fakat bu sömürünün boyutu AKP iktidarı ile perçinleşmiş, kadın sadece evinde kalan ve itaat eden bir nesne olarak gösterilmiştir.
Kadınların gülmesini ahlaksızlık sayan, en kutsal vazifeyi evinde eşine bakmakla eş değer gören AKP’nin gerici zihniyeti, kadınların sömürülmesinde ve katledilmesinde birinci dereceden sorumludur.
AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 66 kadın cinayetlere kurban gitmişken, ardan geçen 19 yılda katledilen kadın sayısı 8 bine dayanmıştır.
Bugün kız çocukları 4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte örgün eğitim dışına itilmiş ve çocuk gelin, çocuk işçi sayısında artış yaşanmıştır. TÜİK’in verilerine göre 15-19 yaşları arasında bulunan her dört kız çocuğundan biri ne okulda ne de işte bulunmaktadır. Bu oran erkek çocuklar arasında 10’da birdir.
Eğitim-İş olarak vurguluyoruz: Kadın-erkek eşitliği, sadece kadınların sorunu değil, uygarlaşmada bir eşiktir. Kız çocuklarının okumalarına ayrıca önem veren, onları sosyal hayata katan, onlara dünya ülkelerinin birçoğundan önce seçme ve seçilme hakkı vererek eşit bireyler olduğunu ilan eden Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyete yakışmayan tabloyu değiştirmek, Cumhuriyet devrimlerini rotası kabul eden her yurttaşın görevidir.
Cumhuriyet Devrimleri, kadın erkek eşitliğinin adıdır. Cumhuriyet Devrimleri, kadınların ülkemiz de ekonomik ve toplumsal olarak var olmasının adıdır.
Cumhuriyet Devrimleri, kadınların köle olarak görülmesine karşı eşit bir birey ve yurttaş olmasının adıdır. Cumhuriyet Devrimleri, kadınları hor gören gerici zihniyete karşı laik yaşamın adıdır. Cumhuriyet Devrimleri, kadınlarımızın katledilmesine, sömürülmesine karşı adaletin ve demokrasinin adıdır.” (Haber Merkezi) 
 

Editör: TE Bilisim