Genel Kurulda TBMM İdari Amiri ve CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse bir konuşma yaptı. Konuşma devam ettiği sırada ayağa kalkan CHP milletvekilleri, anayasa değişiklik paketini kırmızı kart göstererek protesto etti.

Anayasa değişikliği teklifinin oylanması esnasında AKP’lilerin açıktan oy kullandığını, CHP olarak bu durumu protesto ettiklerini söyleyen Köse, “Cumhuriyet düzenimizi ortadan kaldırmaya dönük, Cumhuriyet’in kazanımlarını ortadan kaldırmaya dönük bu Anayasa değişiklik teklifini bulunduğumuz yerlerde; kahvelerde, sokaklarda, evlerde, iş yerlerimizde bir dakika boyunca ayağa kalkarak protesto ediyoruz” dedi.

İktidar partisi milletvekillerinin önemli bir bölümünün oylarını kabine girmeden kullandığını kaydeden Köse, konuşmasında şunları dile getirdi:

“Örnek olsun diye veriyorum, mesela Sağlık Bakanı -bunu ben görmedim, görenler söylüyor- ikaz edene demiş ki: “Suç işliyorum, sana mı soracağım?” demiş. Benim gördüğümü söylüyorum, İçişleri Bakanına dedim ki ben ilk oylamada, şu tarafta: Ya bu oylama türü böyle doğru olmuyor. “Kardeşim, benim ömrüm bu işlerde, seçimlerde geçti, doğru yapılıyor bu iş.” dedi. Açık oy kullananlar için söylüyor. Şimdi, bir kısım bakanlar böyle yapıyor, mesela Enerji Bakanımız. Hadi İçişleri Bakanı kendinden şüpheleniyor ya da kendinden şüphelenildiğini düşünüyor. Ama Enerji Bakanımıza ne oluyor, Sayın Berat Albayrak’a? O da açık kullanıyor, ona da birkaç kere espriyle karışık söyledim, o da açık kullanmaya devam ediyor. Ama bir taraftan da AB Bakanı Sayın Ömer Çelik, gidiyor, nizamına uygun, kapalı kabine giriyor, zarfını orada kapatıyor, geliyor. Hangisi doğru bunun arkadaşlar? Sayın Ömer Çelik’in yaptığı mı doğru, İçişleri Bakanının yaptığı mı doğru? Örnek olsun, grup başkan vekillerinden birisi kabine giriyor, diğeri girmiyor –artık isim vermeyeyim- anayasa profesörleri, 2 tane anayasa profesörü var benim bildiğim Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu içerisinde. Birisi nizamına, usulüne uygun gidiyor kabine, oyunu öyle kullanıyor; diğeri dışarıda. Hatta o da söylüyor: “Tufan Bey, bu usulüne uygundur kardeşim. Dünyada da böyledir bunun uygulaması. Zaten dünyada gizli oylama diye bir şey de yok.” diyor. Dünyada gizli oylama da yokmuş. Ben de tabii, o anayasa profesörü olunca, hatta şöyle de söyledi: “Ya bu konuyu ben mi biliyorum, sen mi iyi biliyorsun?” dedi. Ben hukukçuyum ama anayasa profesörü değilim. Hemen soruşturdum, sordum, dünyada gizli oylama var kardeşim, varmış yani beni ayaküstü kandırmaya çalışıyor, ayaküstü. İtalya Anayasası’nda cumhurbaşkanının seçimi gizli oylamayla yapılıyor. Fransa’da cumhurbaşkanının görevden alınması gizli oylamayla yapılıyor. Amma velakin oralarda anayasa yargısına taşınmış tek bir dava yok. Bu ne demek oluyor biliyor musunuz arkadaşlar? Yani gizli oylamanın anlamını oradaki milletvekillerinin tamamı aynı şekilde anlamış, bizim gibi anlamamışlar yani.

Bu kavgalar niye çıkıyordu? Bakın, yurttaşlar yanlış anlıyor, “CHP’liler kavga çıkartıyor.” diye. Cumhuriyet Halk Partililer kavga çıkartmıyor arkadaşlar. Cumhuriyet Halk Partililer kavga çıkartmıyor ama gizliliği ihlal eden milletvekillerini görüntülemek isterken Adalet ve Kalkınma Partililerin saldırısına maruz kalıyor. Kavganın çıkma sebebi budur, başka bir sebebi yok. Ben buradan Başkanlık Divanına söylüyorum: Bu oy kullanma şeklini Meclis TV çeksin ve bütün gruplara o çekimleri göndersin ki, ileride Anayasa yargısına taşındığında bu konular delillendirilebilsin.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim