Babasının kısa süre bakır işçiliği yaptığı dönemde çekiç sesiyle tanışan 79 yaşındaki Tuluk, Çorum'daki ilk ve ortaokul eğitiminin ardından mesleki eğitime yöneldi.

Ankara Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu Metal İşleri Bölümü'nü tamamlayarak metal üzerine çalışmalarının temelini atan Tuluk, bir yandan öğretmenlik mesleğini sürdürürken, diğer yandan çekiciyle döverek ortaya çıkardığı eserlerini 6'sı yurt dışında olmak üzere 49 sergide beğeniye sundu.

Yurt içinde aldığı çok sayıda ödülün yanı sıra 1996'da Türkiye adına Fransa'da uluslararası yarışmaya katılan Tuluk, 5 ülkeden 41 sanatçının 120 eseri arasından halk oylamasında ve jüri oylamasında birincilik dereceleri elde etti.

Tuluk, yarım asrı aşkın süredir sürdürdüğü mesleğinde elde ettiği başarılar dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan 11 Ocak'ta "Yaşayan İnsan Hazineleri Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri Ödülü"nü aldı.

Ödülünü, eşi Safiye Tuluk ile birlikte yaşadığı Çorum'daki evinin baş köşesinde eserleriyle birlikte sergileyen Hasan Tuluk, AA muhabirine, ödülün arkasında 60 yıllık çalışmasının olduğunu söyledi.

Altı yaşındayken çekiç sesleri arasında bir bakır kazanda uyuyup uyandığını hatırladığını anlatan Tuluk, "Şiire, edebiyata ilgim, resim çizme yeteneğim vardı. Teknik öğretmen eğitimi aldıktan sonra çizimlerim teknik olarak farklı bir boyut kazandı. Araştırmacı olduğum için çalışmalarımı detaylı hazırladım. Amacım kaybolan değerlerimizi ulusal ve uluslararası boyutta tanıtmak. Bu amaçla yaptığım çalışmalarım büyük ölçüde değer kazandı."dedi.

"Hayatımda alabileceğim en büyük ödül"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ödül almanın onurunu yaşadığını vurgulayan Tuluk, şunları dile getirdi:

"Sayın Cumhurbaşkanımız törende açıklama yaptı. Sadece ekranda söylenen değil, Cumhurbaşkanımızın ağzından da duymak benim için çok anlamlıydı. Sanatçıları kendi diliyle anlatması bizi son derece bahtiyar etti. Bu ödülün arkasında 60 yıllık çalışmam var. Bu ödül, taşrada yaşayan ancak kendisini özde Çorum, genelde Türkiye'nin hizmetine adamış birinin, kaybolmaya yüz tutmuş değerlerin yaşatılması ve dünyaya tanıtılması noktasındaki çabasının devletimizin en üst noktasındaki Cumhurbaşkanımız tarafından tespit edilip, ödüllendirilmesi, yani hizmetimizin taçlandırılması anlamına gelmektedir. Hayatımda alabileceğim en büyük ödül."

Eserlerinin müzede sergilenmesini istiyor

Duvar süsleri yaparak başladığı zanaatında zamanla Anadolu'nun kaybolmaya yüz tutan kültürünü canlandırmaya yöneldiğini aktaran Tuluk, bu sürede 80'e yakın eser ortaya çıkardığını vurguladı.

Tuluk, "Bundan sonra 80'e yakın eserin, aralarında 6 yılda tamamladığım, tamamını çekiçle döverek şekillendirdiğim, 1/100 ölçekli Selimiye Camisi maketi de dahil bütün eserlerimin uygun bir müzede değerlendirilmesini arzuluyorum. Bu sayede eserlerimin ve metal el işçiliğinin gelecek kuşaklara da aktarılabileceğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Hitit Üniversitesi Teknik Bilimler Yüksekokulunda 13 yıl güzel sanatlar dersi verdiğini belirten Tuluk, metal el işçiliğinin akademik bir ders olarak yüksek öğretimde yer alması için mücadele verdiğini sözlerine ekledi.

Editör: TE Bilisim