“Çözüm süreci diye teröristlerin silah depolamasına göz yumuldu”

Büyük Birlik Partisi Çorum 1. Sıra Milletvekili Adayı Nihat Argut, çözüm süreci diye terör örgütü PKK’nin silah depolamasına göz yumulması yüzünden milletin her gün şehit acısı yaşadığını belirterek, milletin 1 Kasım’da yeniden bir durum değerlendirmesi yapmasına ihtiyaç olduğunu söyledi.
BBP Çorum Milletvekili adayları Nihat Argut, Halil Topşahin ve Fatih Ünsal ile geçen yerel seçimlerde Çorum Belediye Başkan Adayı olan Ümit Kaleli, Merkez İlçe Başkanı Aziz Döngel, Osmancık İlçe Başkanı Ceyhan Dölcü, Laçin Belediye Başkan Adayı Muammer Çam ve İl Genel Meclisi Adayı Mustafa Solak, dün gazetemizi ziyaret ettiler.
Ziyaret sırasında konuşan Nihat Argut, Çorum’da MHP’li kadınların gözaltına alınma girişimini ve Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan’a yönelik saldırıyı şiddetle kınadı.
Eleştiriye tahammülü olmayan iktidar partisinin, tenkit yapan tüm basın mensuplarını ve genel olarak muhalefet yapan herkesi düşman gözüyle gördüğünü, AKP’nin şiddet dilinden ve ayrıştırıcı tutumundan bir an önce vazgeçmesi gerektiğini ifade eden Nihat Argut, hukuku ve demokrasiyi hiçe sayarak insanlar üzerinde baskı kurmanın, hele de fiili şiddete başvurmanın kimseye hayır getirmeyeceğini söyledi.
“Terör her gün artarak devam ediyor. İnsanlar geleceklerinden kaygı duyuyorlar, yarınlarından emin değiller. Birlik ve beraberliğe sadece seçim dönemlerinde değil, her zaman ihtiyacımız var.” diyen Argut, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aslında insanlarımızın birbirleriyle problemleri yok. Sorun, basiretsiz siyasetçilerin oy uğruna insanlarımız arasına nifak tohumları saçmalarından kaynaklanıyor. Biz birlikte yaşamayı başarıyoruz, ama sırf şahsi menfaatlerini düşünen siyasetçiler bunu sabote ediyorlar.
Çözüm süreci diye, terör örgütü PKK’nın silah depolamasına göz yumuldu. Valilere, ‘dokunmayın’ diye emir verildi. Neticede her gün askerlerimiz, polislerimiz şehit ediliyor.
Vatandaşlarımız 1 Kasım seçimlerinde bütün bunları iyi değerlendirmek zorundalar. Birilerinin yalanlarına aldanmadan, gerçekleri kendi inançları ve vicdanları ile tartıp doğru karara varmalılar. Memleket ancak bu şekilde huzura ve refaha kavuşabilir.”