Çorum’un “demiryolu” rüyası asırlık…
Bunu yıllardır yazıyorum.
1980’li yıllarda, (1987 seçimleri sırasında Ulaştırma Bakanı da olan, daha sonra Anayasa Mahkemesi üyeliğinden emekliye ayrılan) Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı, hemşehrimiz İhsan Pekel’in Çorum’u demiryoluna kavuşturma çabalarının en yakın tanığıyım.
O çabaların sonucu olarak etüt-projesi yapılan Ankara-Çankırı-Çorum-Amasya-Samsun demiryolu hattının inşaatı, devletin yatırım programına da girdi, ama sonradan programdan çıkarıldı.
Şimdi bu proje, daha gerçekçi bir yaklaşımla, Çerikli’den başlatılarak direkt bir hat halinde ve hem yolcu, hem de yük taşımacılığını öngörür şekilde planlandı.
Ak Parti Hükümeti’nin Ankara ile Samsun’u hızlı trenle bağlama konusunda adım adım ilerlediğini de görüyoruz ve Çorumluların asırlık demiryolu özleminin artık gerçekleşme yolunda olduğundan hiç kuşku duymuyoruz.

HIZLI TREN İLE HAVAALANI BİRBİRİNİN ALTERNATİFİ DEĞİL
Bunu şunun için hatırlatıyorum; daha önce de yazdığım gibi, “hızlı tren” ile “havaalanı” birbirinin alternatifi değil. Yani Çorumlulara, “hızlı tren getiriyoruz havaalanından vazgeçin” denilemez.
Her şeyden önce, hızlı tren milyar dolarlık proje, havaalanı ise -farklı hesaplara göre değişebiliyor- 40, 50 ya da 60 milyon liralık bir yatırım.
Hızlı tren, günlük yaşamda da uçağın yerini tutacak değil.
Çorum’dan İstanbul’a uçmak, aktarmalı olarak dünyanın her yerine ulaşmak demek.
Ya da dünyanın her yerinden Çorum’a…
Onun için, uçağı hızlı trenle aynı terazide tartmaya kalkışmaktan vazgeçelim bu bir.

MERZİFON KISA VADELİ BİR ÇÖZÜMDÜ
İkincisi, gelelim “Merzifon var ya” tezine…
Çorum, sanayileşme hamlesini başlatıp “Anadolu Kaplanları” arasına adını yazdırdıktan sonra, 1980’lerden itibaren, yurt içi ve yurt dışı ticari ilişkilerini rahatlatabilme adına “havaalanı” talebinde bulunmaya başladı.
Hikayesini artık herkesin bildiği üzere, 1992’de de kente 6 kilometre mesafede stol tipi havaalanı inşaatına start verildi. Uzunluğu 2100, genişliği 30, emniyet şeridi 60 metre olan pist inşaatında, fiziki olarak yüzde 24 oranında gerçekleşme sağlandıktan sonra yatırım durduruldu.
Bu dönemde, TSO’nun öncülüğünde Çorumlular, kısa vadeli olarak Merzifon Askeri Havaalanı’ndan sivil uçuşlar için yararlanılmasının mümkün olabileceğini düşündüler ve Amasya’nın, Merzifon’un ilgi alanına bile girmemişken bu doğrultuda uğraş vermeye başladılar.
Belirttiğimiz gibi bu “kısa vadeli” bir çözümdü. Çorumlular, orta vadede kendi havaalanlarından hiç vazgeçmediler.

ÇORUM’UN HAVAALANI OLAMADI
Ama, bölgesel hava ulaşımı adına bu iyi niyetli yaklaşımları, zaman içinde aleyhlerine kullanıldı; adeta kendi ayaklarına kurşun sıkmış gibi oldular.
O kadar ki, yurt dışından Çorum’a hava ulaşımı olup olmadığını araştıracak kişileri düşünerek istedikleri “havaalanının ismine Çorum’un da eklenmesi” şeklindeki masum talepleri bile karşılık bulmadı.
Özetle, Merzifon Havaalanı, hiçbir zaman Çorum’un havaalanı olmadı.
Uçuş saatlerinin uygunsuzluğu da eklenince, pek çok Çorumlu karayolu ulaşımını tercih etmek durumunda kaldı.
Örneğin, İstanbul’a gidebilmek için gecenin bir yarısında kalkarak Merzifon’a ulaşmak durumunda olan vatandaş, “akşam biner sabah İstanbul’a inerim” diyerek aktarmasız, tek koltuklu otobüsleri tercih etti.
Dolayısıyla, Çorum’un kendi havaalanı açılırsa, Çorum’dan hava ulaşımına yöneleceklerin sayısı en az üç kat artacaktır, bunu da şimdiden görmek mümkün.

AKINCI’DAN İKİ FİLO GELDİĞİNDE…
Kaldı ki, zaten sık sık pist bakımı gerekçesiyle kapanan Merzifon Havaalanı’nın sivil uçuşlara ne kadar süreyle hizmet edebileceği de belli değil. Zira, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kapatılmasına karar verilen Akıncı Üssünden iki filonun Merzifon’a kaydırılacağı resmi ağızlarca da söyleniyor.
O takdirde, Merzifon’un sivil hava trafiğine tamamen kapanması da söz konusu olabilir.

KRİTERLER SADECE ÇORUM İÇİN Mİ GEÇERLİ?
Bu da bir yana, ama 250 bin nüfus eşiğini aşmış olan Çorum’un kendi havaalanına kavuşmasının zamanı gelmiş bulunuyor.
Çorumlu ne zaman “havaalanı” dese, önüne “kriterler” diye bir engel çıkarılıyor.
Açıkça ifade etmeliyim ki, bu gerekçeye ben de inanmıyorum, Çorumluların yüzde 99’u da inanmıyor.
Çorum’dan çok daha küçük kentlere havaalanı yapılırken, deniz doldurularak milyarlık yatırımlar göze alınırken, adil biçimde kriterlere uygunluğun gözetildiğine inanmamızı kimse beklemesin.
Daha önce de yazdım; Çorum’u “her il’e bir havaalanı” kalabalığına bırakırsanız, üniversite işine döndürmüş olursunuz.
8 Haziran 2016 tarihinde “Çorum ‘her il’ değil, olmamalı!” demiştim.
9 Haziran 2016’da ise, “Baba’dan hayır çıkmayınca, üniversitenin tam 14 yıl geciktiğini” vurgulamıştım. O yazımda, “Eğer Çorum üniversiteyi hak ettiği tarihte, yani 1992’de kazanmış olsa, bugün 15 bin yerine 40-50 bin öğrenciden söz ediyor olabilirdik. Çorum’un nüfusu da her halde 300 bini çoktan aşmış, 2023’teki 400 binlik hedefe bir hayli yaklaşmış olurdu” ifadelerini de kullanmıştım.
Kısacası, Çorum hızlı treni olduğu gibi havaalanını da hak etmiş durumda.

MALİYE BAKANI AĞBAL SICAK YAKLAŞIYOR
Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın Haziran ayında Çorum’a gelişinde, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü kendisine üzerinde “Dünyanın merkezi Çorum” yazan bir uçak maketi hediye ederek, Çorum Havaalanı için desteğini istemiş, Bakan da, bu konuda üzerine düşeni yapma sözü vermişti.
O tarihte Anitta Otel’deki sohbetimiz sırasında Bakan Ağbal’a Çorum’un “havaalanı” konusundaki beklentisini bir kez daha dile getirmiş, “Çorum’u büyütmemiz gerektiği” görüşümü ifade etmiştim.
Bakan Ağbal’ın, 20 Eylül günü Şeker Fabrikası’nın sezon açılışına geleceğini öğrenince, “Havaalanı, Çorum’un büyüme hedefleri açısından zaruri” üst başlığı altında “Naci Ağbal’a güveniyoruz” manşetini attım.
O gün özellikle törene katılarak, gazeteyi Maliye Bakanı’na verip havaalanı için desteğini beklediğimizi tekrarladım. Bakan Naci Ağbal, Milletvekili Salim Uslu ve Belediye Başkanı Muzaffer Külcü ile aramızda, kısa ama hoş bir sohbet de gelişti.
Maliye Bakanı Ağbal’ın, havaalanı konusunda yine sıcak bir yaklaşım gösterdiğini, 21 Eylül günlü gazetemizde özellikle vurguladım.
Gazetemizin kuruluş yıldönümü nedeniyle uzatılan her mikrofona da, Çorum’un büyümesi için bir şeyler yapmak gerektiğini, bunların başında havaalanının geldiğini söylüyorum. Kutlama ziyaretlerinde de konu açılınca, hep aynı şeyleri ifade etmeye çalışıyorum.
Bıkmadan, usanmadan…
Hatta, insanları bıktırma pahasına…

ÇORUM’UN TALEPLERİ ERTELENEMEZ
Denilebilir ki, Moody’s kredi notumuzu düşürdü, ülke ekonomisinde sıkıntılar var, dahası, Fetö terörüne, PKK terörüne ve IŞİD terörüne karşı cansiperane mücadele veriyoruz. Bu koşullarda “havaalanı da havaalanı” diye tutturmanın gereği var mı?
Hem de nasıl gereği var!
Hele biraz duralım, zamanını bekleyelim, diye uslu çocuk rolü oynadıkça hep kaybettik çünkü.
Türkiye’nin hızla normalleşmesi gerek.
“Üst akıl Türkiye’ye operasyon yapıyor” diye hayıflanmak yerine, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in dediği gibi, ekonomide yapısal reformları yapmak gerek.
Çorum’un da, büyüme yolunda muhtaç olduğu yatırım ve hizmet taleplerini ertelemeden, hak ettiklerini istemeye devam etmesi gerek.
Her şeyden önce de, havaalanını Çorum için pek de gerekli görmeyenlerin, bu görüşlerini yeniden değerlendirip, ikna olurlarsa, hiç komplekse kapılmadan “revize etmeleri” gerek.
Çorum’un hakkı, hukuku, yararı, çıkarı etrafında, Çorum’u sevenlerin ve Çorum’a hizmetle yükümlü olanların bir araya gelmeleri gerek.


ÇORUM HABER, 8 Haziran 2016

ÇORUM HABER, 9 Haziran 2016

ÇORUM HABER, 10 Haziran 2016

ÇORUM HABER, 20 Eylül 2016

ÇORUM HABER, 21 Eylül 2016