İktidar partisinde ise, Çorum’un isteklerine, özellikle havalimanı talebine adeta “duvar örüldü”. Havalimanının “h”sini söylemek bile neredeyse yasaklandı. Demiryolu projesinin çok yavaş ilerlediğini, bu hızla 30 yılda bitmeyeceğini yazıyoruz, söylüyoruz; duymazdan geliyorlar. “O tren Çorum’a gelecek!”… Gelecek de, orta yaştakilerin bile göremeyeceği bir tarihte mi? 
Çorum’un havalimanı konusunda uğradığı haksızlığı, yıllardır dile getirip duruyoruz ve bıkmadan, usanmadan dile getirmeye de devam edeceğiz. “Efendim 60 kilometre mesafede havalimanı var ya!” veya -sanki aksini söyleyen varmış gibi, sanki birbirinin alternatifi imiş gibi, sanki maliyetleri arasında uçurum yokmuş gibi- “Efendim, demiryolu havalimanından daha önemli!” diye “iyi niyet” tuzağına düşenlere rağmen…
Merzifon Askeri Havaalanı’nın sivil uçuşlara açılması için mücadele eden biz Çorumlulardık. Kısa vadeli bir çözüm olarak bunu öngörmüştük. Orta vade için Çorum’un kendi havalimanından asla vazgeçmemiştik. Ama, bir de baktık ki oyuna getirilmişiz. Yapılıp bittiği anda kilit vurulacak, verimli işletilmesi mümkün olmayan havalimanlarına “hatır için” yarım milyarlar harcayanlar, Çorum’un % 24.37 fiziksel gerçekleşme noktasında yarım kalmış havalimanına sıra gelince, “yanınızda havalimanı var ya” deyip sırtlarını döndüler. 
Bazı hemşehrilerimiz de, ne yazık ki bu haksızlığa hak veriyorlar. “Çorum’un sanayi kenti olabilmesi için mutlaka havalimanına sahip olması gerektiği” gerçeğini dikkate almıyorlar. Merzifon’un askeri havaalanı olduğunu unutuyorlar. Orta Anadolu bozkırında dişiyle tırnağıyla sanayileşme hamlesini başlatan Çorumluların, yakın gelecekte “sanayi kenti” olma şansı ile birlikte “bölgesel merkez” kimliğini de komşularına kaptıracaklarını göremiyorlar. 
Diyoruz ki, Çorum’un yetişmiş evlâtları kendilerini büyük kentlere, mümkünse yurt dışına atıyorlar. Çorum dinamizmini, sanayileşme heyecanını ve yaşanır kent olma özelliğini kaybediyor, hızla “emekli kenti” olmaya doğru gidiyor. Bizi anlayan pek çok hemşehrimiz var kuşkusuz, ama bir de anlamamakta ısrar edenler var. 
Elbette Çorum adına konuşamayız da, Çorum’a “üvey evlat” muamelesi yapanlara, biz kendi payımıza hakkımızı helal edemeyiz. Çorum’un ihmal edilişine kayıtsız kalanların da vebal altında kaldıklarını, kalacaklarını düşünüyoruz. Hele de, fitne, fesat ve haset illetinin virüsünü kapmış olanlara, “Allah sizi ıslah etsin!” demekten başka çare bulamıyoruz. 
 

Editör: TE Bilisim