Ülkede istihdam artışının büyümeden daha düşük düzeyde gerçekleşmesinin en önemli nedeninin üretim, imalat ve yatırım eksikliği olduğunu dile getiren Işık, İstihdam oluşturulmasında en önemli etkenin ise üretim olduğunu vurguladı. Ülkede üretici örgütlenmelerinin yetersiz ve zayıf olduğunu söyleyen Fatih Işık, özellikle tarım sektöründe üretici örgütlerinin seslerinin duyulmadığını ifade etti.

Fatih Işık yaptığı yazılı açıklamada, “Tarımdaki çözülme kadar önemli olan bir diğer husus da Türkiye’de iş gücü planlamasının olmaması, eğitim sisteminin sanayi ve hizmetler sektörünün ve bölgesel gereksinimlerin ihtiyaç duyduğu alanlarda kalifiye iş gücü yetiştirememesidir. Türkiye’de üniversite mezunları arasındaki işsizlik oranının %30 düzeyine yaklaşmış olması bunun kanıtıdır.

Tüm bunlarla birlikte alınması gereken önlemleri şöyle sıralayabiliriz.

İktidarı tarafından özellikle devam ettirilen liberal ekonomik modelden vazgeçilmelidir. Sadece tüketim odaklı ekonomik büyüme stratejisinden vazgeçilmelidir. Devlet fabrika yapmaz! politikası derhal terk edilmelidir. Vakit geçirilmeden yaygın, süratli, teknoloji yoğun, tarım ve hayvancılığa dair sanayileşme/fabrikalaşma politikasına geçilmelidir. Anadolu insanının büyük kentlere göçünü teşvik eden ve hayatı kolaylaştıran ama kalkındırmayan çılgın projeler yerine işsizlik sorunlarına yerinde çözüm arayan daha gerçekçi/akılcı projeler üretilmelidir. 50 milyon liradan fazla para harcanan KENTPARK gibi israf çalışmalarından vazgeçilmelidir. Çorum’umuza fabrikalar ve çeşitli istihdam sağlayacak alanlar açılmalıdır. Hali hazırda bir stadımız varken 60 milyon TL’yi stat yapmak için betona gömen politikalardan kaçınmaları lazım. Sokaklarımızda halen kağıt toplayan çocuklar varken onların eğitimi ile alakalı çalışmalar yapmamaktan vazgeçmek lazım ki bu çocuklar bizim geleceğimiz. Şeker fabrikası gibi değerlerin özelleştirilmeden çıkarılması, devlete kazandırılması lazım. Sonuç olarak, göç olgusunun engellenmemesi durumunda mevcut duruma ilaveten yeni göç dalgalarının yaşanabileceği göz önünde bulundurulmalı ve bunun önlenmesine yönelik politikalar geliştirilmelidir.

Göç; idare edilecek bir olgu değil, yönetilecek bir olgudur. Devlet yönetemezse idare etmek zorunda kalır. Ülkemizde iç göçe sebebiyet veren tüm sebepler ortadan kaldırılarak müreffeh bir yaşam seviyesi her şart altında, her iskân durumunda insanımıza temin edilmelidir.

Böylelikle ülkemizin her bir bölgesi dengeli bir nüfusa, kalkınmaya sahip olup yaşanabilecek mekânlar haline gelecek ve geleceğimiz teminat altına alınmış olacaktır” dedi. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim