Kesin olan bir şey vardı ki, Çorumlu, girişimci ruhu sayesinde, dişiyle-tırnağıyla, büyük özverilere katlanarak sanayileşme hamlesini başlatmış, Anadolu’nun sanayileşen kentleri Konya, Kayseri, Gaziantep ve Denizli’nin hemen arkasındaki grupta sanayileşme yarışına katılmıştı. Organize Sanayi Bölgesi’yle birlikte de, Çorum dışından yatırım çeker hale gelmişti.

Başta ulaşım altyapısı yönünden hak ettiği desteği göremeyen, yanlış teşvik uygulamalarıyla da önü kesilen Çorum, belirli bir sanayi kapasitesine sahip olsa da, umut edildiği gibi “sanayi şehri” olmayı başaramadı. Sanayileşme yolunda bir şehir olarak kaldı. Sanayileşmiş Anadolu şehirleriyle arasındaki mesafe de yıldan yıla açıldı.

Çorum, içinde bulunduğumuz günlerde de farklı bir sıkıntı yaşıyor. Çorum Organize Sanayi Bölgesi’nde arsa bedellerinin çevre illere göre yüksek olduğu yolundaki şikayetler bir süreden beri kamuoyuna yansıyor. Bu ise, bırakınız dışarıdan gelecek yatırımcıyı, Çorumlu yatırımcı için bile Çorum’u cazip olmaktan çıkarıyor. Bir başka deyişle, yatırımcı için caydırıcı bir unsur haline geliyor.

Şu anda Çorum OSB’de 114 işletmenin bulunduğu biliniyor. Bunların yarıya yakınının da faal durumda olmadığı, ayrıca son 4 yıldan beri OSB’ye ciddi bir yatırım gelmediği söyleniyor. OSB’nin devlete 30 milyon lirayı aşkın borcu bulunduğu, bazı illerin, “devlet baba”nın şefkatine sığınarak bu borçlarını sildirmeyi başardıkları, Çorum’da ise sanayicilere katı davranma yolunun seçildiği yorumu yapılıyor.

OSB’deki hoşgörüsüzlüğün son örneği, Uğur Grubu’nun OSB’ye kurduğu makina fabrikasına yapılan parsel tahsisinin, “2017 yılı sonuna kadar üretime geçilmesi gerekirken geçilmediği gerekçesiyle” iptal edilmesi oldu.

Çorum Organize Sanayi Bölgesi Müdürü Yaşar Şahin’in imzasını taşıyan 24 Nisan 2018 tarihli yazıda, 2013 yılında tahsis edilen 129.382 metrekare büyüklüğündeki parselin tahsis sözleşmesinin “yapılan tebligatlara rağmen, yatırımın tamamlanıp üretime geçilmemesi nedeniyle” Yönetim Kurulu kararıyla iptal edildiği belirtilerek, verilen su hizmetlerinin durdurulmasına, ödenmiş olan arsa tahsis bedelinin 2019 bütçesine konularak Şubat ayında iade edilmesine karar verildiği belirtiliyor.

Oysa, Uğur Grup tarafından bedeli peşin ödenerek inşaatına başlanan fabrika, yüzde 99 bitmiş ve kısa sürede taşınılabilir hale gelmiş durumda. Her firmanın yaşayabileceği gibi, Uğur Grup’un da bir takım konjonktürel sıkıntılar nedeniyle üretime geçmekte gecikmesini doğal karşılamak ve azami anlayışı göstermek gerekmez mi?

Uğur Makina’nın ilk etabı 25 bin metrekare olan, tamamlandığında 50 bin metrekareye çıkması öngörülen fabrikası, sektörünün en büyüklerinden biri olacak. Üstelik Uğur Barlık, bu fabrika için -her bakımdan daha avantajlı olan- Çorlu’da yer de satın aldığı halde, “Çorum milliyetçiliği” duygusuyla yatırımını Çorum’a yapmıştı.

Devasa bir fabrika binası yapıldıktan sonra yer tahsisinin iptali, ne anlama geliyor? Çözüm olarak, ödediği arsa bedelinin iki katını ödemek suretiyle tahsisin yenilenebileceği öneriliyor. Oysa, pek çok ildeki OSB’lerde, yatırımcıyı koruyup kollama adına, değil 6 ay, bir yıl, iki yıl, durumun 10 yıl bile idare edildiğine tanık olunuyor.

OSB yönetiminin, katı tutumunu bir kenara bırakarak, sanayicileri elektrik-doğalgaz kesme, parsel tahsisini iptal etme gibi tehditlerle sıkıştırmak yerine, daha kapsayıcı ve kollayıcı olması, tolerans göstermesi, müteşebbisi zora sokmaktan kaçınması, yeni yatırımlar çekmek üzere Çorum OSB’ye yatırımı cazip hale getirmeye çalışması gerekiyor. Lütfen karşımıza “mevzuat hazretleri” çıkarılmasın. Başka illerde mevzuat farklı mı?

(Mehmet YOLYAPAR)

Editör: TE Bilisim