Önceki gün, Sungurlu Belediye Başkanlığı’na yeniden seçilen, değerli dost Abdulkadir Şahiner’i kutlamak üzere, çalışma arkadaşlarım Selda Fındık, Aliye Öncel ve Selda Fındık’ın oğlu, Harita Mühendisi Savaş Fındık ile birlikte Sungurlu’ya gittik.

Sungurlu dönüşü bir telefon görüşmesi sonucu da, uzun süredir görüşemediğimiz bir başka değerli dosta, Boğazkale’de Cengiz Aşıkoğlu’na uğradık.

Elbette, Yazılıkaya ve Hattuşa’yı, hızlı bir turla bir kez daha dolaştık.

Babası Hasan Aşıkoğlu’nun ve sevgili Cengiz’in konukseverliği için peşinen teşekkür etmeliyim.

*

Aşıkoğlu Otel ve Restaurant uzun yıllardan beri bölge turizmine hizmet ediyor. Üstelik, her geçen yıl yeni tesislerle genişleyerek ve hizmet kalitesini artırarak.

Aşıkoğlu, yeni konaklama tesisleri, zengin mutfağı, şark köşesi gibi özel sunumları yanında, devasa kampingiyle de bölgenin en büyük turistik kompleksi.

Ama gelin görün ki, turizm adına her türlü olanak hazırlandığı halde, Boğazkale’ye gelen turist sayısı artmak yerine azalıyor.

*

Oysa, UNESCO’nun dünya kültür mirası listesinde yer alan Hattuşa, muhteşem bir uygarlığın başkenti.

İnsanlık tarihinin pek çok “ilk”i Hititler’e ait. Yalnızca bir “Kadeş” dünyada barışın ve kadın-erkek eşitliğinin tarihsel referansı…

Değerli dostum Coşkun Aral, bir tarihte “Taş fırının anavatanı” başlığı altında bir belgesel çekmek istemişti de, Çorum’dan sponsor bulamadığı için projesi gerçekleşmemişti.

Gastronomi turizminin önem kazandığı günümüzde, salt “Hitit Mutfağı” bile başlıbaşına bir “çekim” sebebi olabilir, olmalı.

Gerçi, Kültür ve Turizm Müdürlüğü, başta bu konu olmak üzere, pek çok projeler hazırladı, bir kısmını uygulamaya koydu.

Ama…

*

Bu “ama”yı, ben şahsen onlarca yıldır yazıp duruyorum.

“Çorum sahip olduğu hazinelerin değerini bilmiyor!”

Siz kendi değerlerinizin farkında değilseniz, yerli-yabancı turistlere nasıl kabul ettireceksiniz?

Dünya Hititler’i ve Hattuşa’yı biliyor da, size de hatırlatma görevi düşüyor.

Yurt içinde “kültür turizmi” adına, Hattuşa’yı, Alacahöyük’ü, Şapinuva’yı pazarlama gayretini sizin göstermeniz gerekiyor.

Çorumlu kayıtsız kaldığı sürece, turizm zor iş!

*

Cengiz Aşıkoğlu kardeşim, bu uğurda büyük özverilere katlanıyor.

Turistin ihtiyaç duyacağı tüm mekânları ve imkânları hazır tutuyor.

Tutmaya da devam edecek.

Allahaşkına, Çorumlu da, “şu tarihi kalıntıları önce ben bir göreyim” demeyecek mi? Ya da Çorumluları, kendi değerlerini tanımaya yöneltecek organizasyonlar ne zaman akıl edilecek?

*

Aşıkoğlu’nda karşılaştığımız Japon turistlerin rehberi, “Kapadokya ful dolu” dedi.

Kapadokya kadar olmasa da, biraz olsun turizm hareketliliğini Hitit başkenti hak etmiyor mu?

Çorum’un ilk hedefi yıllık 500 bin turist. Daha ileri hedef ise 1 milyon…

Bütün kurumlarıyla ve bütün bireyleriyle Çorum buna inansa, ulaşılamayacak hedefler değil bunlar.

*

Biliyorsunuz, ayda bir YAZILIKAYA kültür-sanat dergisini çıkarıyoruz. Dışarıdan izleyenler “Türkiye’de böyle dergi yok” diyorlar.

Adını tarihi açıkhava tapınağından alan bu dergiye, Çorumlular ne kadar değer veriyor?

Siz kendi değerlerinizi görmezden gelirseniz, bunu başkalarından nasıl beklersiniz?

Özetle, Cengiz Aşıkoğlu dostumu ziyaretimizde, “Çorum sevdamız” adına içim bir kez daha “cız” etti.

Bu ilgisizlik, adamsendecilik yakışmıyor aziz hemşehrilerim!

Cengiz Aşıkoğlu ve Japon turistlerle restoranın önünde…

Yazılıkaya Yayın Kurulu üyesi de olan arkadaşlarımız Selda Fındık ile Aliye Öncel, Yazılıkaya’da…

(Soldan sağa) Savaş Fındık, Selda Fındık, Aliye Öncel ve Mehmet Yolyapar, Hattuşa Arslanlı Kapı’da…

Hattuşa surları önünde…

Hattuşa’da bahar…

Aşıkoğlu, turist gruplarına örenyerini artık açık araçla gezdiriyor.

Cengiz Aşıkoğlu, yeni konaklama tesislerini ÇORUM HABER ekibine tanıttı.

Editör: TE Bilisim